Tüp bebek tedavisinde doğru bilinen yanlışlar…

Op. Dr. Serkan Oral, tüp bebek tedavisinde doğru bilinen yanlışları şöyle sıralıyor:

Tüp bebek tedavisinde toplumca yaygın olan bazı yanlış düşünceler mecvuttur. Bu sanıların en büyük nedeni, tüp bebek tedavisi hakkında yeterli bilgi sahibi olmamaktan kaynaklanmaktadır.

1) Tüp bebek ağrılı ve çok zor bir tedavi yöntemidir!

Tüp bebek tedavisi ile ilgili sanılardan biri de tüp bebek uygulamasının çok zor ve ağrılı olduğu yönündedir. Tüp bebek tedavisi günümüz teknolojisinin ilerlemesi ve tıp imkanlarının da gelişmesiyle oldukça pratik hale gelmiş bir tedavidir.

Tüp bebek tedavisinin çiftlere fiziksel olarak hiçbir zorluğu bulunmamaktadır. Tekniklerin gelişmesiyle de tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların sayısı azalmıştır. Böylelikle olabilecek yan etkiler de en aza indirilmiştir.

Tüp bebek tedavisi kısa sürede tamamlanabilen, hastaların günlük yaşantısını sekteye uğratmayan, başarı şansı yüksek ve pratik bir tedavi yöntemidir.

2) Embriyo transferinden sonra anne adayı yataktan kalkmamalıdır!

Embriyo transferinden sonra anne adayının yataktan kalkmamasının gebelik şansını arttırdığı yönünde bir düşünce vardır. Ancak bu düşüncenin bilimsel bir doğruluğu bulunmamaktadır. Embriyo transferi sonrasında ana rahmine yerleştirilen embriyolar, anne adayının ayağa kalkmasıyla düşmez. Bu sebeple anne adayının kendini yatağa hapsetmesine gerek yoktur. Kendini yormamak kaydıyla günlük işlerini yapabilir.

3) Tüp bebek tedavisi çoğul gebeliklere neden olur!

Tüp bebek tedavilerinde çoğul gebelik riski bulunmaktadır. Ancak her tüp bebek uygulamasında çoğul gebelik yaşanmamaktadır. Yönetmelik kuralları gereği tüp bebek tedavisinde transferi yapılacak olan embriyo sayısına sınırlamalar getirilmiştir. Buna göre 35 yaşın altındaki kadınlara ilk iki denemede tek embriyo, 35 yaş üstü kadınlara da çift embriyo transferi hakkı tanınmıştır. Bu kısıtlamanın nedeni de tüp bebek tedavilerinde çoğul gebeliğin önüne geçilmek istenmesidir.

4) Kadın her yaşta tüp bebek sahibi olabilir!

Kadının üreme potansiyeli, yaşının ilerlemesi ile beraber düşmektedir. Yaşın ilerlemesine bağlı olarak tüp bebek tedavisindeki başarı oranı da düşmektedir. Kadın, 30 yaşına kadar doğurganlığını korurken özellikle 35 yaşından sonra doğurganlık yetisi etkin bir şekilde azalmaktadır. 40 yaşına gelen bir kadının ise doğurganlığı oldukça azalmıştır. Bu yüzden çocuk sahibi olma düşüncesi tüp bebek tedavisine güvenilerek ertelenmemelidir.

5) Tüp bebek tedavisinde başkalarının spermi ya da yumurtası karışabilir!

Embriyo laboratuvarları yüksek güvenlik sistemlerine sahiptir ve 24 saat güvenlik kamerası ile takip edilmektedir. Ayrıca embriyo laboratuarlarına giriş çıkış, izin sistemi ile, oldukça güvenilir ve kuralcı şekilde uygulanmaktadır. Ayrıca bu bölgelere sadece kimlikle girilebilmektedir. Güvenilir ve başarılı gebelik oranlarına sahip tüp bebek klinik merkezlerinin yumurta veya sperm karıştırabilme hatası yapma şansı bulunmamaktadır.

6) Hiç sperm üretemeyen erkeğin baba olma şansı yoktur!

Günümüz teknolojisinin sağladığı imkanlar ile sperm üretemeyen bir erkeğin baba olma şansı vardır. Tüp bebek tedavisinde uygulanan çeşitli yöntemlerle sperm elde edilebilmektedir. Şayet testislerde sperm mevcut ise, çeşitli müdahalelerle tüp bebek tedavisine başvurulabilir. Mikroenjeksiyon yöntemi ile detek bir sperm ile gebelik şansı yakalanbilmektedir.

7) Tüp bebek tedavisinde başarı oranı %100’dür!

Tıp dünyasında hiçbir yardımcı üreme yöntemi %100 garanti vermez. Tüp bebek tedavisi yardımcı üreme yöntemleri içerisinde başarı oranı en yüksek tedavi yöntemidir. Ancak başarı oranı kesinlikle yüzde yüz değildir. Tüp bebek tedavisinde başarı oranını arttıran ve azaltan faktörler bulunmaktadır. Tüp bebek tedavisindeki başarı oranını arttıran ve belirleyen en önemli faktörlerden birisi de kadının yaşıdır. Dünya genelinde tüp bebek tedavisi ile dünyaya gelen bebek sayısı 6 milyondan fazladır. Tüp bebek tedavisi her geçen gün daha da yaygınlaşmakta ve bu tedavi yöntemiyle dünyaya gelen bebeklerin sayısı da artmaktadır.

8) Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar kanser riskini artırır!

Bu fikre kapılan çiftler tüp bebek tedavi yöntemine olumsuz yaklaşırlar. Fakat tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların ve işlemlerin, bu konu üzerinde yapılan araştırmalar sonucu kansere yol açmadığı belirlenmiştir.

9 ) Gebelik oranı herkes için aynıdır!

Çocuk sahibi olmak isteyen çiftin hangi hastalıklara sahip olduğu, yaşı ve diğer belirleyici özellikleri tedavide başarı şansını etkiler. Her çiftin başarı şansı farklıdır.

10) Tüp bebek tedavisi erken menopoza yol açar!

Bu düşünce sebebi ile kadınların büyük bir çoğunluğu tüp bebek tedavisine başvurmaktan çekinmektedir. Fakat kadın hastaların bu düşüncesi oldukça yanlıştır. Kadının yumurtalıkları veya yumurtaları tüp bebek tedavisi nedeniyle olumsuz şekilde etkilenmez. Yapılan ilaç tedavisi ile yumurtalar yalnızca geliştirilir ve toplanır. Kadında bulunan yumurta sayısının düşmesine neden olacak bir işlem yapılmaz.

Kaynak:http://www.serkanoral.com

Yazıyı Oylayın


Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading...
Menu Title