Kolay bir doğum için püf noktaları

İşte size uzmanlarından doğumunuzu kolaylaştıracak 10 püf noktası…
1. Verilmiş tarihe 10 gün daha ekleyin
Genelde kadınlar bebeğin hamile kaldıktan tam 40 hafta sonra geleceğini düşünürler. Ama o tarih gelip geçtiğinde hepsi strese girer, duygusal çöküntü yaşarlar. Aile bireylerinin, arkadaşların sürekli arayıp gelişmeleri sormasıyla da bir korku hissederler. Bu durumlardan en tehlikeli olanı, umudunu yitiren bir annenin doğum yapması. İşte verilen tarihe 10 gün eklemek, doğumun kesin tarihi konusunda içinizi daha da rahatlatacaktır…
Geciken her doğum için doktorlar biraz huzursuz olurlar. Bu nedenle de size büyük ihtimalle suni yöntemlerle doğumu başlatmayı teklif ederler. Doktorunuz böyle bir şeyi önerirse bunun nedenini sorun. Bekleyip bekleyemeyeceğinizi öğrenin.
 
2. Dayanabileceğiniz noktaya kadar dayanın
Anneannelerimizden bu yana işe yarayan bir yöntem. Sancılarınız başladığında öyle hemen etrafınızı telaşa vermeyin. Ancak kendinizi de kapılar arkasına kilitlemeyin. Bunların yerine normal hayatınıza devam etmeye çalışın. Hatta bir film koyup izleyin!
 
3. Kalabildiğiniz kadar evde kalın
Ne kadar sakin ve rahat olursanız vücudunuz da o kadar fazla yaşamsal doğum hormonu salgılar. Sancılar artar ve sonra doğum gerçekleşir. Evdeyken her şey yolundaysa, doğum öncesine kadar evde kalın.
 
4. Sakin olun
Hastaneye gitmeden önce zamana ihtiyacınız olacak. Telefonun hızlı arama tuşlarına gerekli numaraları kaydedin. Valizler hazır olsun. Telaşa kapılmadan ve doğum konsantrasyonunuzu kaybetmeden hareket etmeye çalışın.
 
5. Hastane odasından uzak durun
Hastaneye geldiniz ve yanınızda eşinizle bekleme odasına gittiniz. Sakince bir koltuğa oturup sancılarınızı kontrol etmeye çalışıyorsunuz. Hem de herkesin önünde, ışıkların altında… Büyük yanlış!
Hastaneye giden çoğu annede tedirginlik oranı artar ve bu da doğumun ilerleyişi için çok önemli olan oksitoksin hormonunu olumsuz etkiler. Bunun anlamı da sancıların gelmesini ertelemesi demektir.
 
Eğer dış ortam sizi çok rahatsız ediyorsa, kendinizi dış dünyaya kendinizi kapatın, hatta kulak tıkacı, göz maskesi takın. Ancak bu şekilde tüm dikkatinizi ilerleyen doğumunuza verebilir ve düzgün ritminizin bozulmamasını sağlayabilirsiniz.
 
6. Sancılar dik olur, siz de dik durun
Artık herkes tarafından kabul ediliyor ki anne adayı, sancılar sırasında dik durmalı, yerçekimini hissetmeli. Kalçalarınızla rock’n roll dansı yapmaya hazır olun! Tabii bu sırada hemşire sizi yatırıp bebeği kontrol etmek isteyebilir.
 
7. Emzikli bir su şişesi kullanın
Sancılar sırasında en önemli şeylerden biri de bol su içmeniz. Peki, bardaktan içerken oluşabilecek sakarlıklardan nasıl korunursunuz? Emzikli bir su şişesi en kolay yoldur.
 
8. Lavanta yağını deneyin
Lavantanın sedatif etkisi ve rahatlatma özelliği artık herkes tarafından biliniyor. Sancılar sırasında çok olumlu etkiler yaratabilir. Sizi sakin tutabilir. Sancıların sınırlarını belirler ve kaslarınızı çok fazla kasılmaktan kurtarır.
 
9. Rahim ağzının ne kadar açıldığını görmezden gelin
Bir kadının serviksi 3 cm. ’den 10 cm. ’ye kadar açılabilir. Doğum öncesi 3 saat içinde 9 cm. ’ye kadar açılabilir ve sonraki 5 saat daha doğum yapamayabilir.
Bu olanların tümünü bir yarış gibi görmek yerine tamamen sancılarınıza odaklanın. Bu performans baskınızı yükseltir ve adrenalin salgılarsanız, doğumunuz da kolay olur.
 
10. İçinizden geldiği gibi davranın
Her hamilenin doğumda kaçınamadığı ortak bir noktası var; çığlık atmak. Nefes alıp bağırdığınız zaman içinizi boşaltırsınız. Nabzınızın artışı, gelen sancıyla düzenlenir. Eğer sakince, ses çıkarmadan sancılarınızla baş ediyorsanız bunda da bir yanlışlık yok elbette. Siz içinizden geldiği gibi davranabileceğiniz güvenli bir ortamda olduğunuza emin olun, yeter!
Kaynak: http://www.hthayat.com/
Yazıyı Oylayın


Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading...
Menu Title