Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Servisi’nden Doç. Dr. Timur Meşe, 40’ı çıkan bebeklerde hızlı nefes alıp verme, beslenirken çabuk yorulma, dilde, dudak çevresinde morarma şikayetlerinin kalp deliği belirtisi olduğunu vurgulayarak, ailelerin bu dönemde çocukların hareketlerini gözlemlemesi gerektiğine dikkati çekti.
Doç. Dr. Meşe, doğumsal kalp hastalıklarının toplumda binde 8 oranında görüldüğünü, bunlardan en sık olanının ise kalp deliği olduğunu anlattı. Doğumsal kalp hastalıklarının çeşitlerinin olduğunu, bunların hastaya şikayet oluşturmasının ise çok değişik zamanlarda olabildiğini belirten Meşe, şöyle konuştu:
“Özellikle yeni doğan bebeklerde, 6-8 haftadan sonra bazı belirtiler varsa bunlar ilk teşhis için uyarıcı sebeplerdir. Bebek, 40’ı çıktıktan sonra hızlı nefes alıp veriyorsa, beslenirken çabuk yoruluyorsa, dilde, dudak çevresinde morarmalar varsa bunlar kalp deliğinin belirtisidir. Bu belirtiler aileler için uyarıcı olması lazım. Aileler, bu tür şikayetlerle mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmalı ve oradan pediatrik kardiyoloji merkezlerine yönlendirilmelidirler. Her zaman üfürüm duyulmayabilir. Üfürüm zaman içinde de gelişebilir.
Biraz daha büyük çocuklarda çabuk yorulma, sık akciğer enfeksiyonu, çarpıntı gibi şikayetler olabilir. Bu şikayetlerde de aileler mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmalı. Pediatrik kardiyoloji merkezinde tetkikleri yapılır, ekosu çekilip değerlendirilir ve kalp hastalıklarının tanısı konulur.”
“ERKEN TEŞHİS YAŞAMI KOLAYLAŞTIRIR”
Özellikle kalp deliği gibi bir ameliyatın 4-6 yaşından önce yapılmasının çocuğun ilerde daha rahat hayat sürmesine neden olacağını vurgulayan Doç. Dr. Meşe, erken teşhisin büyük önem taşıdığına işaret etti.
Kalp deliğinin büyüme geriliğine yol açıp, kız çocuklarının ileride anne olmasını engelleyebildiğini ifade eden Meşe, şöyle devam etti:
“Çabuk yorulma, sık nefes alma, sık akciğer enfeksiyonu olan hastaların mutlaka pediatrik kardiyoloji merkezine başvurması lazım. Erken yaşlarda başvurmayanlar çok olmasa da ameliyat şansını kaybedebiliyorlar. İleri yaşlarda bu hastalık hayat kalitesini çok düşürüyor. Kız çocuklarının anne olmasını engelliyor. Hastalık erken teşhis edilmiş olsa o dönemde bazı ilaç tedavileri uygulanabiliyor, açık kalp ameliyatına gerek kalmadan yapılabilen bir sürü değişik tedavi yöntemi uygulanabiliyor. O nedenle ailelere de büyük görev düşüyor. Çocuklarında bu tip belirtileri olan aileler mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurmalı. Hastalığın erken çocukluk döneminde tespit edilip tedavi edilmesi gerekiyor.”
Kaynak: Sabah
-
1 Cildini koruyun
-
2 Anne sütü nasıl saklanır?
-
3 Bebeğiniz iştahsız mı?
-
4 Doğar doğmaz emzik vermeyin!
-
5 Banyo saati nasıl seçilmeli?
-
6 Güvenli bağlanma, ilişkileri etkiliyor
-
7 Mekonyum aspirasyonu nedir?
-
8 Akciğer gelişim iğnesi neden yapılır?
-
9 Bebekler neden ağlar?
-
10 Doğumsal hipotiroidi erken teşhis edilmeli!