İşte hafta hafta hamilelik döneminde yaşananlar

Hamilelik belirtileri sonrası hamilelik testi yaptınız ve ardından mutlu haberle karşılaştınız artık ailenize yeni bir bebek dahil edeceksiniz. Daha keyifli olsa da ilk aşamada bebek kıyafetlerine bakmayı bir kenara bırakın. İşte hamilelikte beslenme tüyolarından, hamilelik sürecini nasıl geçireceğinize dair bilinmesi gereken hafta hafta hamilelik dönemi hakkında her şey…
 
Hafta hafta hamilelik sürecinde annelik duygusunun başlaması ve evreleri hakkında bilinmesi gereken her şeyi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünden Op. Dr. Herman İşçi anlattı.
 
Hamilelikte 4’üncü ve 8’inci hafta
 
Gebeliğin ilk aylarındaki bulantı kusmalar anne adaylarının büyük çoğunu etkiler. Hatta gebelerin yarısında hayat kalitesini çok bozacak, diyet ve ilaç kullanımını gerektirecek ağırlıkta olabilir. İştah sapmaları, olmadık şeyler isteme, aşermeler aslında bu durumun en hafif formudur. Şiddetli bulantısı olan bir gebenin ekranda gebelik kesesini görmesi onun dayanma gücünü artırır.
 
Anne adaylarını en duygulandıran anlardan biri de bebeklerinin kalp atımlarını duydukları andır. Bulantılarla geçen zahmetli iki haftanın sonlarında embrio görülmeye başlar. Ultrason cihazının gücü bu günlerde kalp seslerini algılar.
 
Ara kontrollerde alınan kilolar, ciltteki değişiklikler, normal hayatta karalar bağlatan gebeliğe bağlı bir çok değişiklik ya da olumsuzluk çoğunlukla önemsenmez. Gebe için bebek hızla büyüyor, kolu bacağı görülüyor, hatta küçük hareketler yapıyordur, ki zaten önemli olan budur.
 
Hamilelikte 12’inci hafta
 
Halk arasında ikili tarama testi denilen zamanda ki gebeliğin üçüncü ayında, annelik duygusallığı en doruk noktasına ulaşır.
 
Gerçekten de bebek artık her şeyiyle seçilebilmektedir. Bu haftalardan sonra zaman anne adayı için gerçekten bitmek bilmez. Bebeğin tekrar değerlendirileceği dördüncü aya kadar günler iple çekilir.
 
Anne adayları eşlerine henüz sözel olarak ifade etmeseler de doğum yerini, şeklini, bebek odasını, gönderecekleri anaokulunu şimdiden düşünmeye başlarlar. Hormonal çalkalanma anne adayı için çok olumlu bir hayata bağlılık sağlasa da baba adayının bunu anlamaya çalışması pek mümkün değildir.
Hamilelikte 16’ıncı ve 17’inci hafta
 
Büyük olasılıkla bebeğin cinsiyeti belli olacaktır. Artık içerdeki birey embrio değil; Zeynep, Defne, Ali ya da Mert’tir.
 
Erkek bebek olduğunu öğrenilmesi her zaman değil ama muayene odasında daha yüksek sesli tezahüratlara sebep olur. Yalnız kız bebek olduğunun öğrenilmesi genelde annelerde sinsi bir gülümseme yaratır. Bu yüz ifadesini kadın doğumcular dışında çok az kimse müşahede edebilir. Belki de “ben bu kadar zahmet çekiyorum, beni anlayacak, bana yardımcı olacak bir can yoldaşı bu” diye düşünürler bilemiyorum. Bu muayene ailenin hayatında bir dönüm noktası olur genelde.
 
Hamilelikte 20’inci ve 21’inci hafta
 
Karın büyür ama günlük yaşamda gebelik kendini çok belli etmez. Bir gün birden bire içerde birşey avuç içindeki kelebek gibi kıpırdar. Yine bir duygu deşarjı oluverir. Artık bütün bu zahmetler somut bir şey içindir. Sadece ekranda bir görüntü, ultrason hoparlöründeki bir ses değildir. Bizzat içinizde birileri ileri geri hareket ediyordur.
 
Günler geçtikçe bebek güçlenir. Anne karnında iki katlı bir zarla çevrilmiş amnios kesesi içindeki sıvıda yaşar bebek. Yerçekimi kuvveti, suyun kaldırma kuvvetiyle dengelenir. Yeni doğan dış dünyada kolunu kaldıramaz, başını oynatamaz kadar güçsüzken bu dönemdeki uçan tekmeler çok şaşırtıcıdır. Bir denizaltı gibi boydan boya karın içinde bebek kayar ve karın cildinden de görülebilecek dalgalanmalara sebep olur.
 
Bazen tekme ve çarpmalar bacaklara giden sinirlere denk gelir. Annenin ciddi ağrılar duymasına sebep olur. Fakat hiçbir şey annelik dürtülerini azaltmaz. O hareket etikçe anne keyiflenir, hareketi azalırsa da anne endişelenir. Bir süre sonra anne adayı şekerli şeyler ya da çikolata yediğinde bebeğin hareketlendiğini fark eder.
 
Bebek hareket etsin diye obezite sınırlarını zorlayan anne adayları vardır. Anne adayı öylesine motivedir ki bebeği için, çirkinleşeceğini bilse de umursamaz diyebiliriz.
 
Annelik dürtüleri öylesine güçlüdür ki, günde iki paket sigara içen kadının birden sigarayı bıraktığını sıklıkla gözlemlemişizdir. Bilindiği gibi en sık sigara bırakma sebeplerinin başında geçirilmiş kalp krizi Yani insanlar ölüm korkusundan sigarayı bırakmaktadırlar. İkinci sırada da gebelik gelmektedir. Bebeğine zarar verme endişesi, neredeyse ölüm korkusuyla eş bir motivasyon yaratmaktadır.
Hamilelikte 24’üncü ve 25’inci hafta
 
Artık kilo artışınız hızlandı. Kilo alım hızının ayda 2 kg. olmalıdır. Bebeğinizde kilo almaya başladı. Hareketlerini artık daha güçlü hissettirebilir. Babası bebeğin hareketlerini elini karnınıza koyduğu zaman rahatlıkla algılayabilir.
 
Bacak kramplarınız gittikçe artar. Magnezyum ve kalsiyum almanız krampları azaltacaktır. Sırt ağrılarınız devam eder.
 
Bacaklarda ve yüzünüzde varisler oluşabilir ve bu durum doğumdan sonra geçer. Cildinizde sivilceler artar. Diş etlerinizde çekilme ve kanamalar görülebilir.
 
Gebeliğin bu haftalarında Renkli Doppler Ultrasonografi yapılabilir. Ses enerjisinden yararlanılarak gerçekleştirilir, radyasyon içermediğinden güvenilir bir inceleme yöntemidir. Bebeğinizin kalbinde yapısal bozukluk olup olmadığını tespit edebilir.
 
Bebeğinizin kalbinin ultrasonda en iyi değerlendirildiği haftalar 22. ve 24. haftalardır. Bu dönemde hem bebeğinizin hem de annenin gerekli damarlarının dopplerleri yapılabilir. Annenin rahmini besleyen damarlarının dopplerleri, doğacak bebeğin kilosunun düşük olup olmadığı konusunda bilgi verecektir.
 
Hızla büyüyen bebeğinizin uzunluğu 18-21 cm. ağırlığı ise 400-600 gr. kadardır. Duyuları giderek gelişir. Beyaz kan hücreleri ve kırmızı kan hücreleri oluşmaya başlar. El, ayak, kol ve bacaklarını düzenli olarak hareket ettirebilir.
 
Pankreas insülini daha düzenli salgılar. Kaşları, kirpikleri ve göz kapakları oluşmaya başladı. Cilt altı yağ depolanması devam eder. Dışarıdan gelen sesi ve güçlü ışığı algılayabilir. Safra kesesi ve karaciğeri çalışır durumdadır. Bilirubin salgısı artar. Pankreas gelişmektedir. Hızlı göz hareketleri başlar.
 
Hamilelikte 3. trimester dönemi
 
Yorgunluk hisleriniz gittikçe artar. Sırt ve bel ağrılarınız olabilir. Hormonlarınızın değişmesiyle vajinal akıntılarınız artar.
 
Pamuklu iç çamaşırları tercih ederek hijyene dikkat edilmesi gerekir. El ve parmaklarında ağrı ve kasılmalar hissedilebilir.
 
Hamilelik süresince olabilecek gebelik zehirlenmelerine (pre-eklampsi) dikkat edilmelidir. Sabah saatlerinde el, ayak ve yüzde gereğinden fazla şişme, hızlı kilo artışı, sık ve çok baş ağrıları, görme bozukluğu, yüksek tansiyon gibi belirtilerin olması halinde mutlaka doktorunuzla hemen görüşmelisiniz.
 
Hızla büyüyen rahminizde Braxton-Hicks denilen düzensiz kasılmalar olabilir. Bacak krampları, varisler, basur, kaşıntılı cilt çatlakları, bel ağrıları, ayaklarda ödem, mide yanması, hazımsızlık gibi şikayetler 3. trimesterde daha sık görülür.
Hamilelikte 28’inci ve 29’uncu hafta
 
Hamileliğin 24.-28. haftaları arasında halk arasında bilinen şekerli su testi ,ağızdan alınan 50 gr. ile 1 saatlik glukoz (şeker) tarama testi yapılmalıdır. Glukoz taraması 140 mg / dl’den fazla saptanan gebelere 100 gr. glukoz ile 4 saatlik yükleme testi yapılır. Çıkan sonuca göre gebeliğe bağlı şeker hastalığı ( gestasyonel diyabet) tanısı konur ve sonuçlar değerlendirilerek tedaviye başlanılır.
 
Gebelikte kan uyuşmazlığı gibi problemleriniz varsa, yani anne adayının kan grubu Rh negatifse vücudunuzda bebeğinizin kanını etkileyecek antikorların oluşmasını önlemek için Rh immunglobülin aşısı olmanız gerekmektedir. Şayet bebeğinizin kan grubu Rh pozitifse, doğumdan sonra tekrar Rh immunglobülin aşısı olmalısınız.
 
Eğer adet dönemindeki gibi kasılmalar sık sık oluyorsa (saatte 4-5 kez tekrarlıyorsa), vajinadan azda olsa su geliyorsa, kanlı akıntılarınız oluyorsa erken doğum riskiniz olabilir.
 
Hemen doktorunuzla görüşmelisiniz. Böyle durumlarda NST (nonstres test) denilen 2 probla rahim kasılmalarını ve bebeğin kalp atışları bir grafikte yazdırılarak görülebilir, gerekirse vaginal muayene yapılarak sonuca varılır.
 
Hormonal, duygusal motivasyon doruk noktasına doğum eyleminde ulaşır. Bu süreç özellikle ilk doğumlarda 8-10 saat sürebilir. Bilinen hiç bir hormonun incelenmesi, progesteron, prolaktin, oksitosin, endorfin, kortizon, adrenalin … bu dayanma gücünü açıklamaya yetmez.
 
Bu sürecin gebe olmayan bir kadında ya da bir erkekte yönetilmesi mümkün görülmemektedir. Annelik aylar süren nasıl bir ruhsal, duygusal, bedensel ve hormonal bir hazırlıktır ki kadınların % 70’inde doğum hiç dokunmasanız da kendiliğinden sorunsuz sonuçlanır.
 
Doğum gittikçe yaklaşıyor. Zaman daraldı. Artık doğum çantanızı hazır bulundurmakta fayda var.
Gittikçe daha da duygusallaşırsınız. Memelerinizden ilk süt olan kolostrum gelebilir.
Tansiyonunuzun artması anne ve bebek açısından risk taşıdığı için dikkat etmelisiniz.
Ölçülen tansiyon değerlerinin 14 / 9’u özellikle de küçük tansiyonun 9’u aşması durumlarında doktora başvurulmalıdır.
Bacaklarda şişmeler artar.
Kabızlık şikayetleriniz artar.
Sık idrara çıkma, mide yanması ve gaz problemleriniz olabilir.
Rahim oldukça büyüdüğünden solunum, sindirim ve dolaşım sistemindeki yüklenme giderek artar ve buna bağlı olarak sırt ağrılarınız artar
 
Rahmininizin büyümesinden dolayı düzensiz ve ağrısız kısa süreli kasılmalar yaşayabilirsiniz. Bunlar yalancı doğum ağrılarıdır endişe etmeye gerek yoktur. Fakat sıkça tekrarlanan ve acı veren kasılmalar, kanlı veya pembemsi vajinal akıntılar, alt karın boşluğunda basınç ve ağrı hissediyorsanız erken doğum belirtileri olabilir, hemen doktorunuzla görüşmelisiniz. Doktorunuz herhangi bir engel görmediği takdirde cinsel hayatınıza devam edebilirsiniz. Gebelik döneminde cinselliği yaşamak gayet sağlıklı bir durumdur.
Hamilelikte 32’inci ve 33’üncü hafta
 
Bebeğiniz bu ayda 48 cm. uzunluğunda ortalama 2000 -2500 gr. ağırlığındadır. Bebeğiniz büyüdüğünden ve kilosunun artmasından dolayı rahimde çok yer kaplar ve bu sebeple hareketleri daha yavaş ve az olabilir. Endişe etmeye gerek yoktur. Anne adayı bu dönemden sonra bebeğin hareketlerini sıkı takip etmelidir. Bebeğinizin hareketlerinde normale göre daha fazla hareket veya hareketlerinde azalma hissederseniz, bu hiç oynamama durumunda 1 bardak süt içme sonrası 1 saat içinde hiç hareket hissedilmezse mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz. Bebeğinizin durumunu anlamak için bazı testler yaptırmak gerekir.
 
Cilt kırışıklıkları azalarak, yumuşak ve pürüzsüz bir hal alır. Yağ ve kas dokusundaki artış hızlanmıştır. Lanugo tüyleri dökülmeye başlar, omuz ve sırt bölgesinde az miktarda doğum sonrasında da kalabilir. İdrarını içinde bulunduğu amniotik sıvıya yapar. Bebeğinizin kemik gelişiminden dolayı bu dönemlerde daha fazla kalsiyuma ihtiyacı vardır. Bol bol süt ve süt ürünleri tüketmeye çalışın.
 
 
Kaynak: cnnturk.com
Yazıyı Oylayın


Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading...
Menu Title