Bebekler dünyaya geldikleri andan itibaren sevilmeye ihtiyaç duyarlar. Fakat fiziksel olarak sevginin dozunu ayarlamak çok önemli!
Anne-babalar, kötü bir niyet gütmeksizin içlerinden geldiği gibi çocuklarını severler. Ama aslında onları sevme biçimi cinsel kimliğini geliştirmesi ve kendini korumayı öğrenmesi açısından çok önemli! Özellikle çocuğu sevme esnasında özel bölgelerine dokunmamaya özen göstermek gerekiyor. Küçük de olsa onun da bir mahremiyetinin olduğu unutulmamalı. Peki, bu hususta tam olarak nelere dikkat edilmeli? Uzman Pedagog Belgin Temur, anne-babaların bu konuda en sık yaptığı hatalara değindi ve çocuğa dokunmanın en doğru biçimlerini anlattı.
Sevme biçimi
Anne-babası tarafından sevilmek ve kabul görmek bir bebeğin temel güven duygusunu geliştirebilmesi için en önemli ihtiyaçlarından biridir. Toplumsal ve kültürel alışkanlıklar bebekleri sevme biçimini önemli ölçüde belirler. Bebekler genellikle öpülerek ve sıkıştırılarak sevilir. Onları bu şekilde severken mutlu olduklarını ve gülümsediklerini görmek anne-babaları da mutlu eder. Diğer yandan yine toplumsal bir alışkanlık olarak bebeği gören herkes ona dokunma ve onu sevme hakkı olduğunu düşünür. Çoğu zaman bebek arabasında dolaştırılan bir bebeği yoldan geçen biri birden bire öpebilir ve annenin kontrolü dışında bebeğe dokunabilir. Bir annenin buna itiraz etmesi ise tuhaf karşılanır. Yani bebekler herkese aitmiş gibi bir tavır oluşur. Ancak bebekleri severken dikkat edilmesi gereken önemli hususlar olduğu unutulmamalıdır. Bu hususlar sadece yabancılar için değil, anne-babanın ve bebeğin yakınındaki diğer yetişkinlerin de dikkat etmesi gereken hususlardır.
Dokunmanın yararları
Bir annenin bebeğini yumuşakça kucaklaması, altını değiştirirken şefkatli ve sakin hareketlerle dokunması, bebeğin tüm fiziksel ihtiyaçları karşılanırken aynı hassasiyetin sürdürülmesi; bebeğin dış dünyadan herhangi bir tehdit algılamaması açısından çok önemlidir. Aynı zamanda bebeğin fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması haricindeki zamanlarda sevilirken de benzer şekilde davranılması gerekir. Masaj, bebeklerin rahatlaması, rahat uyuyabilmesi ve gazını çıkarabilmesi için çok yararlıdır. Onların masaj niteliğindeki bu şefkatli dokunuşlardan olumlu etkilendikleri bir gerçektir. Ancak dokunmanın niteliğinin, zamanının ve şeklinin bebekler üzerinde farklı etkiler yarattığının da bilinmesi gerekir.
Peki, nasıl dokunmalı?
Bebeklerin sevilirken fazla uyarılmaları, fazla hareketli ve fiziksel olarak sıkıştırıcı nitelikteki davranışlar öncelikle onların huzursuz olmalarına neden olur. Bu bebekler huzursuz oldukları için uykuya dalmakta zorluk çekebilirler ya da uykudan daha kolay uyanabilirler. Özellikle de uyku öncesinde bebeklerin çok daha sakin bir şekilde sevilmeleri gerekir. Normal zamanlarda bebeklerin kendi kendilerine hareket edebileceği şekilde oyunlar oynanması yararlıdır. Onları hareket ettirmek ya da sevmek adına fazla fiziksel uyarıda bulunulması sakıncalı olabilir. Bebekler kendilerine sarılınmasından ve kucakta olmaktan genellikle keyif alırlar ve bunu yüz ifadeleriyle de belli ederler. Fazla sıkıştırılan bebekler ise bundan rahatsızlık duyabilirler ve yine yüz ifadeleriyle ya da ağlayarak bunu belli ederler. Hoşlanmadığı şeylerde ısrarcı olmamak ve onu kendi haline bırakmak gerekir. Böylece bebek ihtiyacının ve istemediği şeyin anlaşılmasından ötürü kendini daha güvende hissedecektir. Aksi takdirde dışarıdan gelen bu istenmeyen ve fazla müdahale, gergin ve huzursuz olmasına neden olabilir. Bebeklik döneminde çocuk her açıdan yetişkine muhtaçtır ve aynı zamanda çaresizdir. Yani yetişkin neyi, nasıl yaparsa bunu olduğu gibi kabul etmek zorundadır. Yaşama ve güvene dair birçok algı da bu ilk bebeklik döneminde şekillenmeye başlar. Bu nedenle bebekle kurulan her tür ilişkide önce onun yararını ve huzurunu önemsemek gerekir.
İstismardan koruma…
Çocukların kendi bedenlerini korumayı ve böylece istismardan korunmayı öğrenmeleri çocuk gelişimi aşamalarının en önemli basamaklarından biridir. Bu eğitimin çocuklara çok erken dönemde verilmeye başlanması gerekir. Özellikle de tuvalet eğitimi biter bitmez çocuğun kendi cinsel organlarının ve vücudunun mahremiyetini öğrenmesi gerekir. Ailesindeki kişiler dahil hiç kimsenin kendi mahrem bölgelerine dokunamayacağını, hatta göremeyeceğini öğrenmesi önemlidir. Bebeklik döneminden itibaren gerek tuvalet temizliği yapılırken, gerekse oynama maksatlı olarak cinsel organlarının sevilmesi veya öpülmesi, bebeklerin gelişim düzeyleriyle çelişir ve fazla uyarı hissetmelerine neden olur. Ayrıca yetişkinler tarafından bu şekilde bir uyarıya çok erken dönemde maruz kalan bebekler, daha sonraki yıllarda da taciz ve istismar niteliğindeki davranışları kanıksayabilir. Dolayısıyla istismara açık hale gelirler. Birçok ailede son derece olağan olan popo ve pipi sevme davranışı aslında çocuklar açısından son derece sakıncalı ve örseleyici niteliktedir. Annesi-babası ya da aile yakınları tarafından gördüğü bu tavır sonrasında çocuk, hissettiği uyarıyla kendini karmaşık hisseder. Bu tür sevmeler, bebek büyürken ve cinsel kimliğini geliştirirken; yaşından önce meraklar geliştirmesine ve bu merakları gidermek amaçlı kendisine olabilecek keşiflere yönelmesine neden olur.
Tuvalet eğitiminin önemi
Tuvalet eğitiminin çocuğun olgunlaşma seviyesi göz önünde bulundurularak 3 yaşından önce halledilmesi gerekir. Eğer çocuk 2.5 yaşını geçtiği halde hala anne-babadan kurtulamadıysa mümkün olduğunca temizlik sırasında çocuğun yardımını istemek gerekir. Poposunu kendisinin temizlemeye çalışması ve ona yardım edilirken mümkün olduğunca bir ya da iki kişi dışında kimsenin poposuna dokunmamasının sağlanması önemlidir. Çocuğun da, bu alıştığı kişiler dışında hiç kimseye çıplak görünemeyeceğini bilmesi gerekir. Sonrasında mümkün olduğunca çabuk, tuvalet eğitiminin verilmesi ve tuvalette kendi “özel bölgelerini” sadece kendisinin temizleyebileceğini bilmesi gerekir. Başkasının anne-babası bile olsa bu bölgelere dokunamayacağını ve dokunmaması gerektiğini bilmelidir. Ayrıca çocuğa, iyi ve kötü dokunma farkı öğretilmelidir. Bedeninin hangi bölgelerine dokunulmayacağını bilmelidir.
Kaynak: Sabah