Dr. Emel Şen, sünnetsiz erkek çocuklarının idrar yolu enfeksiyonu geçirme riskinin, kız çocuklara oranla yüksek olduğunu belirtti.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Şen, “çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu” hakkında bilgi verdi. Uzm. Dr. Şen, “İdrar yolu enfeksiyonu; üriner sistem adı verilen idrar yollarının herhangi bir bölgesinde mikropların çoğalmasıdır. Çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra en sık görülen enfeksiyonlardır. Her yaş ve cinste görülebilir. Yaşamın ilk 1 ayından erkek çocuklarda yenidoğan dönemi dışında ise kız çocuklarda daha sık görülür. Çocuklarda zamanında belirlenip uygun tedavi, tetkik ve izlem yapılmayan idrar yolu enfeksiyonu; büyüme gelişme geriliği, hipertansiyon ve ilerleyici böbrek hasarına yol açarak sonuçta kronik böbrek yetmezliğine neden olabilir. Bu bilgiler göz önüne alındığında tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olan tüm çocuklarda erken tanı konulması, eşlik eden yapısal bozukluklar varsa saptanması, idrar yolu enfeksiyonu açısından riskli çocukların belirlenerek tedavi edilmesinin önemi açıktır” dedi.
Bakteriler, virüsler ve mantarların idrar yolu enfeksiyonuna neden olduğunu vurgulayan Dr. Emel Şen, “İdrar yolu enfeksiyonunda en sık rastlanan etkenler bağırsak bakterileridir. Bulaşma çoğunlukla aşağıdan yukarıya doğru, yani üretradan giren mikropları yukarı doğru bulaşması ile olur. Küçük bebeklerde ve çok nadiren de büyük çocuklarda kan yolu ile bulaşan mikroplarda da idrar yolu enfeksiyonu gelişebilir” diye konuştu.
İDRAR YOLU ENFEKSİYONU GELİŞMESİNİ KOLAYLAŞTIRAN RİSK FAKTÖRLERİ
Uzm. Dr. Emel Şen, “Kızlarda idrar çıkış kanalının (üretra), erkeklere göre daha kısa olması ve anüse yakınlığı enfeksiyon bulaşma olasılığını artırır. Küvette durgun su içinde köpüklü banyo yapılması, çok dar iç çamaşırı giysiler, kız çocuklarda tuvalet temizliğinin arkadan öne doğru yapılması çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu gelişimini kolaylaştırır. Bazı çocuklar daha sık idrar yolu enfeksiyonu geçirirken bazı çocuklarda yaşamları boyunca hiç idrar yolu enfeksiyonu görünmez” şeklinde konuştu.
Dr. Şen şu bilgileri verdi: “İdrarını uzun süre erteleyen ya da işemeyi tam bitirmeyip mesanesinde sürekli idrar kalan (rezidüel idrar) çocuklarda bu tip mikroplar daha kolay yerleşir ve çoğalır. İdrar yollarında idrar akımının yavaşlamasına neden olabilecek her türlü sorun idrar yolu enfeksiyonu gelişimi açısından risk oluşturur. Taş, kanal içerisinde tıkanıklıkları, işeme bozuklukları ve vezikoüreteral reflü idrar akımında yavaşlama ve staz nedenidir. Tipik olarak 3-7 yaşları arasında görülen işeme bozuklukları sık idrar yolu enfeksiyonuna sebep olur. Sünnetsiz erkek çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu geçirme riski kız çocuklara ve sünnetli erkek çocuklara göre 10-20 kat daha sıktır.”
ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONUNUN BELİRTİLERİ
Belirtilerin enfeksiyonun yerine ve çocuğun yaşına göre değişkenlik gösterdiğini söyleyen Uzm. Dr. Emel Şen şöyle devam etti: “Yenidoğan bebeklerde reflexlerde ve aktivitede azalma, ateş veya düşük vücut ısısı gibi bulguların eşlik ettiği sepsis (kana mikrop karışması) ile seyredebilir. Uzayan sarılık, beslenme bozukluğu ve tartı alamama sorunu olan bebeklerde idrar yolu enfeksiyonu düşünülmelidir. 2 ay-2 yaş arasındaki çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu hiç belirti vermeden ya da huzursuzluk, solukluk, iştahsızlık, kusma, ishal, kabızlık gibi genel belirtilerle seyredebilir. İdrar rengi ve kokusunda değişiklikler olabilir. Sık sık ve az miktarda, ağrılı idrar yapma görülebilir. Ateş, iştahsızlık, kusma, hafif ishal ve genel durum bozukluğu üst idrar yolu enfeksiyonunu düşündürür. Daha önce işeme sorunu olmayan bir çocukta ortaya çıkan sıkışma, gündüz ya da gece altını ıslatma idrar yolu enfeksiyonu akla getirmelidir. Ateş, bel ve böğür ağrısı, kusma, halsizlik gibi sistemik bulgular üst idrar yolu enfeksiyonu bulgularıdır. Çocuğunuzda yukarıda sözü edilen bulgu ve belirtilerden herhangi birinin varlığında idrar yolu enfeksiyonundan kuşkulanmanız ve hekiminize danışmanız gerekmektedir.”
İDRAR YOLU ENFEKSİYONU TANISI
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Şen, “İdrar yolu enfeksiyonunda kesin tanı koymak için idrarın mikroskopla değerlendirilmesi ve kültür yapılması gereklidir. Tam idrar analizinde mikroskopla her sahada 5 ‘den fazla lokosit ve mikroorganizmalar görünmesi idrar yolu enfeksiyonu düşündürür ancak kesin tanı için yetersizdir. İdrar yolu enfeksiyonunda kesin tanı idrar kültürü ile konur. İdrar kültürü, enfeksiyona yol açan mikroorganizmanın özel bir besi yerinde üretilmesidir. İdrarda üreyen mikroorganizmaya etkili olacak antibiyotiği belirlemek için çok önemli bir yöntemdir. Ancak doğru teknik ile ve steril koşullarda alınmamış bir idrar kültürü yanıltıcı olabilir. Genellikle plastik torba kullanılır. Ancak kuşkulu durumlarda sonda ile ya da suprapubik aspirasyon ile idrar alma gibi diğer yöntemlerin kullanılması gerekebilir” ifadelerini kullandı.
İDRAR YOLU ENFEKSİYONU TEDAVİSİ
Dr. Şen açıklamasını şöyle tamamladı: “Tedavinin amacı enfeksiyonu yok etmek, idrar yolu enfeksitonu riski olabilecek anatomik ya da işlevsel bozuklukları belirleyip düzeltmek, tekrarlamaları önlemek ve böbrek işlevini korumaktır. İdrar yolu enfeksiyonuna neden olan mikropların yok edilmesi için antibiyotik tedavisi yapılır. Ve uygun antibiyotik tedavisi ile birçok hasta hızlı ve tam olarak iyileşir. Antibiyotik seçimi ve uygulama yöntemi hastanın yaş grubu, yaşanan bölgedeki antibiyotik direnci ve hastanın klinik bulgularına bağlı olarak değişir. Geciken tedavi böbrek hasarı gelişmesi riskini artırır. İdrar kültürü sonucunun kesinleşmesi birkaç gün sürebileceğinden idrar yolu enfeksiyonu düşünülen özelliklede 5 yaşından küçük çocuklarda anatomik bozukluk, tekrarlayan idrar yolu öyküsü olanlarda kültür kesinleşene kadar acilen tedavi başlanması önerilir. Tedavinin süresini hekim belirler (7-14 gün ) tedavi başlanan hastada genellikle 48 saat içinde iyileşme gözlenmelidir. Aksi halde dirençli mikropların neden olduğu veya idrar yollarında tıkanma zemininde gelişen bir enfeksiyon gelişebilir. Tedavi tamamlandıktan 2-3 gün sonra idrar incelemesi ve kültürü tekrar edilir.”
Kaynak: haberturk.com
-
1 Ten tene temas neden önemli?
-
2 Hıçkırığa ne iyi gelir?
-
3 Ultrason terimleri ne anlama geliyor?
-
4 Uyku pozisyonuna dikkat edin!
-
5 İzlem aralıkları nasıl olmalı?
-
6 Kaşık tırnak (koilonişi) nedir?
-
7 Yeni kardeşe hazırlık
-
8 Bıngıldak neden önemli?
-
9 Bebeklerin idrarı nasıl olmalı?
-
10 Cilt soyulması nasıl önlenir?