Çocuğunuzla alışveriş kabus olmasın!

Çocuklarla alışverişe çıkmak zorlu bir mücadeledir. İşte bu küçük afacanlarla alışverişe çıkmanın altın kuralları…
Anne-babaların çocuklarıyla yaşadıkları en zor anlardan biri de alışveriş saatleridir. Çocuklar hem her gördüklerini almak isteyebilirler hem de sizin alışverişinizi yapmanızı engelleyerek sabrınızın tükenmesine neden olabilirler. Peki, çözüm ne? Medical Park Bursa Hastanesi’nden Klinik Psikolog Nalan Pulat, ebeveynlerin bazı noktalara dikkat etmesi halinde alışveriş saatlerinin ailece keyifle geçirilen bir zamana dönüşebileceğini söylüyor. 
 
Çocuklarla alışverişe çıkarken…
 
Alışveriş, hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Uygun koşullarda yapılan bir alışveriş, çocuklar için öğretici ve eğlendirici olabilirken, çoğu aile için alışveriş yapmak bir kabusa dönüşebilir. Çocukların çevrelerini tanımaları ve sosyal yaşama uyumunu sağlayan alışverişin ailelere stres yaratmaması için ilk adım; ebeveynlerin evden çıkmadan önce çocuklarına nereye, ne amaçla gidileceğini ve orada nasıl davranılması gerektiğini anlatmasıdır.
 
Önceden çocukla birlikte alışveriş listesi hazırlanması, onun alışverişte neler alabileceğini somut olarak görmesini sağlar. Liste hazırlanırken, çocuğun yaşına uygun olarak anlayabileceği bir dille para durumundan bahsedilmesi ve istediği her şeyi alamayabileceği konusunda bilgi verilmesi yararlı olacaktır. Alışverişte alınacak şeylerin aile olarak kararlaştırılacağı ve bu kararın değişmeyeceği belirtilmelidir.
 
Çocuğa bir şey anlatırken önce açıklama yapmak ve sonra kurala uyulmadığında neler olabileceğini anlatmak gerekir. Örneğin; “Alışveriş yaparken yanımdan uzaklaşmamalısın!” ve “Eğer yanımdan ayrılırsan birbirimizi kaybedebiliriz.” gibi açıklamalar, isteklerin uygulanmasını kolaylaştırır. Son olarak; evden çıkmadan önce alışveriş esnasında anlık ihtiyacınızı karşılayabilecek eşyaları hazırlamanız alışverişinizi kolaylaştırır. Bu ihtiyaçlar 0-2 yaş bebekler için mama, bez, su; 3-6 yaş çocuklar için kolay taşınabilir bazı yiyecek ve oyuncaklar veya kitap gibi çocuğu oyalayabilecek şeyler olabilir.
 
Çocuğa yaklaşım…
 
Evden çıkmadan önce çocuğunuzla konuştunuz, nasıl davranması gerektiğini anlattınız. Dikkatini farklı yönlere çekmeye çalıştınız ancak o markette gördüğü plan dışı eşyayı almakta ısrarcı davranıyor! Çocuklar ilk önce ne almak istediklerini söylerler ve sonra istediklerini elde etmek için ailelerinin sınırlarını zorlamaya başlarlar. İlk önce ses yükselmeye başlar, giderek yükseklik artar ve ağlamaya başlar.
 
Çevredekiler meraklı ve belki de eleştirel gözlerle bakar. Ebeveynler rezil olduklarını düşünerek telaşlanır. Bunu fırsat bilen çocuk, isteği hala olmuyorsa kendini yerden yere atıp tepinmeye başlar. Tüm bu basamaklar çocukların ailelerinin sınırlarını denemek ve isteklerini yaptırmak adına atılan çığlıklardır. Aslında ailenin sınırını zorlarken, kendisi sınırlandırılmaya ihtiyaç duyar Böyle bir durumda derin bir nefes alın ve olayı uzaktan izleyin. Uzaktan bakmak çocuğunuzun ne kadar kontrolsüz davrandığını ve çaresiz olduğunu görmenizi sağlayacaktır. Zor olsa da sakinliğinizi korumaya çalışarak, etraftaki eleştirel ve meraklı bakışlara aldırmayın. Bu sorunun sonuçları çevredekilerin değil, sizin yaşamınızı etkiler.
 
Önce onun boy seviyesine inin ve temas ederek açık bir dille ağlayıp sızlamanın, kendini yerden yere atmanın bir faydasının olmayacağını ve çocuğun istediği eşyanın ne olursa olsun alınmayacağını belirtin. Çocuğunuzla pazarlığa girişmemeniz, özellikle o an için onun “Neden ama?” gibi sorularını yanıtsız bırakmanız yani tutarlı ve kararlı olmanız gerekir. Huzursuzluğun o an geçmesi uğruna çocuğun isteğinin yerine getirilmesi, ona artık bundan sonraki her alışverişte isteklerini ağlayarak yaptırabileceği mesajını verir.
 
Çocuğunuzu bir türlü sakinleştirmeyi başaramadıysanız, onu sakin fakat güçlü bir şekilde kucağınıza alıp o ortamdan uzaklaşın. Yaşı başka sorunlara neden olmayacak kadar büyükse kendiniz ortamdan uzaklaşın. O an olay üzerine konuşmak yardımcı olmayacaktır. Dolayısıyla sakinleştikten sonra neden istediği şeyin alınmadığı hakkında konuşun.
 
Keyifli alışverişin sırları…
 
Alışveriş hem yetişkinler hem çocuklar için keyifli bir etkinliktir. Çocuktan alışveriş esnasında yardımını istemek (raflardan sadece sizin istediğiniz şeyleri size vermesini istemek), listede olmayan ve o anda beğenilen bir ürünle ilgili onun da fikrini almak çocuğun alışverişe daha eğlenceli olarak yaklaşmasını sağlar. Yapılan rahatsız edici olmayan ama sınırlarınızı deneyen olumsuz davranışları görmezlikten gelmek gerekir.
 
Çocuğun yardımcı olması, sabırla beklemesi, ısrarcı olmaması gibi olumlu davranışların öpücük, sarılma gibi fiziksel temas ve güzel sözler söyleme gibi sözel ifadelerle pekiştirilmesi olumlu davranışların kalıcılığını arttırır. Oyun, çocuğun gelişimini destekleyen ona keyif veren bir etkinliktir. Bu nedenle alışveriş sırasında çocuğunuzla küçük oyunlar üretmeniz (acaba kim önce limonu bulacak gibi), alışverişinizin hem eğlenceli geçmesinde hem de amaca yönelik hareket etmenizde siz anne-babalara yardımcı olacaktır.
 
Alışveriş sırasında her şeyi istemesi nasıl engellenebilir?
 
Özellikle 3-6 yaş dönemi, çocukların benmerkezci oldukları ve her şeyi talep edebilecekleri bir dönemdir. Bu dönemde istediklerini elde etmek için inatlaşabilirler. Merak duygusuyla gördükleri her şeye dokunmak veya her şeyi almak isteyebilirler.
 
Çocuğunuzun plan dışı bir isteği olduğunda, isteğine hemen itiraz etmek, onun daha ısrarcı bir şekilde davranmasına neden olacaktır. Bu nedenle öncelikle onu dinlemek, neden o şeyi istediğini anlamaya çalışmak ve gösterdiği eşyayı incelemek; kendisine saygı gösterildiğini hissettirip daha uyumlu davranmasını sağlayabilir.
 
Sonrasında evde konuşulduğu gibi, para durumlarına göre alışveriş yapabilecekleri, her istediklerinin alınamayacağı, tutturmanın ya da ağlamanın kararı değiştirmeyeceği hatırlatılmalıdır. O anda çocuğun dikkatini farklı bir yere çekmek ve yaşı uygunsa alışverişe katılımını istemek yardımcı olacaktır. Örneğin; “Haydi şimdi listemizdeki elmayı almak için meyve reyonuna gidelim.” ya da “Bana yardımcı olabilirsin değil mi? Süt de almamız gerekiyor, bana hatırlatır mısın?’ gibi…
 
Bunlara dikkat edin!
 
Alışverişin günün hangi saatinde olacağı, her ailenin yaşam tarzına göre değişebilen bir durumdur. Dikkat etmemiz gereken; çocuğun aç ve yorgun olmadığı saatlerin seçilmesidir. Yorgunluk ve açlık huzursuzluklarının artmasına, ortamdan çabuk sıkılıp dikkatlerinin dağılmasına sebep olabilir. Kıyafet seçimi için bir kriter yoktur; önemli olan ebeveynin ve çocuğun kendisini rahat hissedeceği ve rahat hareket edebileceği kıyafetler seçmeleridir. Işığın ve sesin fazla olduğu yerlerde çocuklar daha fazla huzursuz davranabilirler. Özellikle hareketli çocukları olan ailelerin, sakin ve uyaranların daha az olduğu yerleri tercih etmesi daha uygun olacaktır.
Kaynak: Sabah
Yazıyı Oylayın


Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading...
Menu Title