Çocuklar neden toprak yer?

Çocuğunuzun ağzının kenarında hiç çikolata izi yerine toprak kalıntısı gördüğünüz oldu mu?

Evet, çocuklar bazen toprak yer. Çok ilginç ama bu doğru. Peki, bu durum hastalıklara davetiye mi çıkarır yoksa bağışıklığını mı güçlendirir? Tüm bu sorularınızı Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Mamur, yanıtlıyor.

Çocuklar neden toprak yer?

Bazı konular hakkında genelleme yaparken aradığım en önemli özelliklerden biri, olayın doğal olarak sıkça yapılıp yapılmadığıdır. Sağlıklı olan çoğunluk belli bir hareketi sıkça yapıyorsa, her ne kadar toplumsal değerlerle veya elde olan mevcut bilgilerle çakışıyor olsa bile, genelde o durum doğrudur ve ihtiyacı karşılar.
Birçoğumuz biliriz, çocuklar içgüdüsel olarak toprak yer. Bir saattir gözünüzün nuru ile pişirdiğiniz lezzetli yemekleri bir saniyede “ıh!” diyerek iten yavrucak, kalkar, beş dakika sonra bahçeden bir avuç dolusu toprak ağzına atar. Neden? Ahçıya hakaret midir amaç? Sanmıyorum. Aslında demir eksikliğine bağlı kansızlıklarda da çocuklar toprak yeme eğilimine girer ama dünyadaki bütün çocuklarda demir eksikliği mi var? Hayır. Buna ilaveten demir eksikliği olan erişkinlerin toprak yediklerini de görmüyorum doğrusu.

Biraz kirlilik iyidir!

Bu konuda son zamanlarda ilginç tıbbi veriler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu çalışmalarda toprak veya ‘kir’ yiyerek vücudumuza çok sayıda mikrop yani bakteri, virüs ve parazit (kurt) girdiğini görürüz. İlginçtir, bunların birçoğu vücudumuz için çok faydalı; hatta onlar olmadan ciddi hastalık bile yaşayabiliriz. Yani bunlarla aramızda simbiyotik (ortak yaşarlık) bir yaşam tarzı söz konusu. Bu mikropların, özellikle sağlıklı bir savunma sisteminin gelişimi için, önemli olduklarına inanılmaktadır. Özellikle kurtların astım ve alerji gibi savunma sistemini ilgilendiren hastalıkları iyileştirmek için önemli bir rol üstlendikleri birçok çalışmada gösterilmiştir.
Bu çalışmaların sonuçları gelişmiş ülkelerde neden astım, alerji, şeker hastalığı ve iltihaplı barsak hastalıkların artışta olduğuna da fikir verir. Çünkü anneler hijyene çok önem verir.

Savunma sistemi bilgisayar gibi

Bazı araştırmacılar savunma sisteminin programlanmamış bir bilgisayar olduğunu ve doğru çalışabilmesi için iyi programlanması gerektiğini belirtir.

Bu açıklamaya göre anlayacaksınız ki, savunma sistemi, çocuğu bulunacağı ortama hazırlar. Çocuğun bulunduğu ortam da onu hayata hazırlayacaktır. Bu gerçeğe çok fazla müdahale edilirse hassas dengeler bozulur. Aşırı temiz ortamlarda yetiştirilen çocukların savunma sistemleri doğru tecrübeleri yaşayamadıkları için gelişimleri bozulabilir. Bu da astım, alerji veya otoimmün hastalık diye adlandırılan, savunma sisteminin kendi vücuduna zarar verdiği hastalıklar şeklinde karşımıza çıkar.

Bakteri ve virüslere kıyasla kurtlar, bu tür hastalıkların önüne geçmesinde en büyük rolü oynar. İlginçtir aslında çoğu kurtlar insan vücudunda herhangi bir sorun yaratmadan yaşayabilir.

Toprak yemesi dünyanın sonu değil!

Vücudumuzda bizlerle ortak yaşayan yaklaşık 90 trilyon mikrop var. Çoğu zaman bunlar sayesinde sağlığımızı koruruz. Ben, temiz kelimesinin çocuklarımız açısından tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Anti bakteriyel ürünler, yalancı bir güven hissi oluşturur. Öyle görünüyor ki, doğadan ve doğal yaşamdan ne kadar koparsak sorun yaşama olasılığımız o kadar artar. Anlamamız gerekiyor ki bizler bu dünyanın bir parçasıyız, dünyanın üstünde değiliz. Bu bulgulara bakıldığında da görüyoruz ki ne çok kirli ne de çok temiz olmak gerekiyor. Tuvalet sonrası, bebek bezi değişimi sonrası, yemek öncesi veya pişirmeden önce elbette ellerin yıkanması gerekir. Bununla birlikte ortamda bir zerre toz olmasın veya ‘Ay çocuğum yerden bir şey ağzına soktu mahvolduk.’ tarzında yaklaşımların da aşırı olduğu izlenimini uyandırır. Çocuğunuz toprak mı yedi? Endişelenmeyin, galiba yaşadığı ortamla bütünleşmeye çalışıyor…

Çocuklar neden sık hastalanır?

Vücudun savunma sistemini ben bir ülkenin ordusuna benzetirim. Dışarıdan gelecek düşmanlara karşı vücudu korur. Çocukların savunma sistemi zayıf değil, tecrübesizdir. Bu nedenle çocuklar çok hastalanır. Yaşamın ilk yıllarında her gelen mikroba vücut ‘hoş geldiniz’ der ve içeri alır. Bu düşman vücutta hastalık yapar ve savunma sistemi bu şekilde misafirin aslında bir düşman olduğunu anlar. Onu nasıl yeneceğini belirler. Bu düşmanı yok etmek için hangi silahı kullanmasının en uygun olacağını öğrendikten ve düşmanı yendikten sonra, ordu yani savunma sistemi, bu düşmanın resmini çeker, nasıl yenildiği hakkında bir yönerge hazırlar. Bunları vücudun ‘sınır karakollarına’ gönderir. Bir sonraki sefere o mikrop veya ona benzeyen mikrop girmeye çalışınca onu oracıkta hastalık yaratmadan yok eder. Bu nedenle çocuk sıkça hastalanır, ancak bu yoldan gittiği takdirde tecrübe kazanır. Ordusu artık tecrübeli bir ordu haline geldiği için onu yaşam boyu savunmaya hazırlamış olur.

Hijyen tabii ki önemli. Ama bazen çocuğunuzun kendi vücudunu dinlemesi gerekir. Endişelenmeyin, toprak yemiş olması dünyanın sonu değil.

 

 

 

 

 

 

MOTHER & BABY

Yazıyı Oylayın


Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading...
Menu Title