Anne karnındaki bebekler ne zaman duymaya başlar?

Bebek bekleyen anne ve baba adayları, evlatlarını kucağına alma heyecanı yaşarken, bebeklerle ilgili bilgileri de merak ediyor. Özellikle anne adayları internette sıklıkla, anne karnındaki bebeklerin ne zaman duyu organını kullanmaya başladığını sorguluyor. Bebekler anne karnında bazı seslere tepki verebiliyor. Peki, anne karnındaki bebekler ne zaman duymaya başlar? İşte, Op. Dr. Numan Bayazıt’dan, anne karnındaki bebeklerin işitme ve iletişim kurma çabaları ile ilgili detaylar…
Çıkarılan sesleri, algılama ve işitmeye duymak denir. Anne karnındaki bebekler, dış dünyayı anlama ve iletişim kurma çabaları gösterebilir. Bebekler ilk olarak annenin bağırsak sesleri ve kalp seslerini duyabilir. Peki, anne karnındaki bebekler ne zaman dış dünyayı işitmeye başladı? İşte,anne karnındaki bebeklerin işitme zamanı ile ilgili merak edilenler…
 
ANNE KARNINDAKİ BEBEKLER NE ZAMAN DUYMAYA BAŞLAR?
 
Op. Dr. Numan Bayazıt, anne karnındaki bebeklerin dış dünyayı algılama süreçleri ile ilgili bilgiler verdi. Beyazıt, şu detayları paylaştı;
 
Beş haftadan sonra bir bebeğin iç ve orta kulak bağlantıları tamamlanmış olsa da ilk ses dalgalarının beyine ulaşması için daha zaman vardır. Ana rahminde “amnion” denilen sıvı içerisinde ağırlıksızca duran fetus, bu sıvının dalgalar şeklinde ileteceği sesi dış kulak yolundan beynine iletip onu “duymak” için 17. haftayı bekleyecektir. 17 haftalık olan fetus, titreşimlerle ana rahmine iletilen sesin yine rahim içerisindeki sıvıda yaptıkları titreşimleri kulak ve iç kulakta hissedecek ve duymaya başlayacaktır. Bebekler bu dönemde ani çarpma gibi seslere sıçrayarak tepki gösterebilmektedir.
 
BEBEKLERİN İLK DUYDUĞU SESLER NELERDİR?
 
Öncelikle annenin bağırsak sesleri ve kalp seslerini duyar, daha sonra annesi konuşurken titreşen ses tellerinin oluşturduğu vibrasyonun, akciğerler ve karın yoluyla dağılıp kendine gelmesi ile annesinin sesi ile tanışır. Bir süre sonra dış dünya ile tek ilişkisi olan bu duyma fonksiyonunun önemini kavrayacak ve bu duyduğu sesin kendi yaşamının bağımlı olduğu kişinin, kendini var edenin sesi olduğunu hissedecektir. Bu an itibariyle anne kalp atışlarının sesi ve anne sesini duyduğu sürece kendi yaşamına dair bir tehdit olmadığına inanacak ve huzur duyacaktır. 19-20. haftalar civarında dışarıdaki sesler bebeğinizin kulaklarına bir miktar filtre edildikten sonra ulaşmaya başlayacak ve “ikinci ses” denilen sizin de duymadığınız ancak başkaları ile konuşurken duyulan sesinizi de duymaya başlayacaktır. Sizin sesiniz yanında yaşadığınız evdeki, sokaktaki yüksek sesleri de duyacaktır. Babalara gelince, onlar seslerini duyurmak için 20-21 hafta civarını beklemek zorunda kalacaklardır. Bu haftalar itibariyle dış dünyayla tek iletişim yolu olan duyma duyusunun bütün gücünden faydalanacak ve sizinle, dünyayla iletişimini sürekli kılmaya çalışacaktır. 24. haftadan sonra ise etraftaki diğer bütün sesleri de duyar. Zaman içinde bebek sesleri duymaya başladıktan sonra artık annesinin sesini ayırt etmeye başlar, güven hissi verir. Aralarındaki bağ doğumdan önce kurulmaya başlar.
 
SADECE KONUŞARAK MI İLETİŞİM KURULUR?
 
Son aylara doğru bebeğin sırt gibi bazı bölümleri dışarıdan hissedilmeye başlar. Anne babanın onunla okşayarak iletişim kurması önerilir. Duyan, dolayısıyla sesi bir iletişim şekli olarak kullanan bu küçük insan modeli, yaşamına dair nelerin destek, nelerin tehlike olduğunu anlama savaşında, elbette en çok sesten faydalanacaktır. Bu da bebekle iletişimde sesin belki de ilk yol olmasını gerekli kılmaktadır. Nitekim bebekler doğum sonrası, annelerinin sesini duydukları anda derin bir huzur duyarak kendilerini annelerinin güvenli kollarına bırakmaktadırlar. Bunun üzerine bilim adamları gebelerin bir grubuna belli bir şarkıyı gebelik boyunca defalarca dinletmiş ve aynı melodiyle doğumdan sonrada onları karşılaştırmıştır. Bebekler aynı şarkılarda ağlamayı bırakmış, hem daha kolay hem daha uzun uyumuşlardır. “Yaşamımızın en huzurlu dönemi” diye sunulan anne karnındaki fetal döneme ait olduğuna inandıkları bu müzikle aynı huzuru yaşamaları şaşırtıcı değildir. Bu bulgu bizi onlarla ses ve müzikle iletişim kurmaya yöneltmiştir.
Kaynak: Hürriyet
Yazıyı Oylayın


Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading...
Menu Title