Ev kazalarına dikkat!

Prof. Dr. Hilal Özcebe, bebek ve çocuk yaralanma ve ölümlerinin çok önemli bir bölümünün önlenebilen kazalara bağlı olduğuna dikkat çekerek, aileleri ev kazaları konusunda uyardı. Bebek ve çocuklara yönelik ev kazalarının ölümcül sonuçlara da yol açtığını belirten Özcebe, ailelerin çok dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.
 
Özcebe, “Aileler alacakları önlemlerle, yaralanma ve ölümle sonuçlanan ev kazalarına yönelik, bebek ve çocuklarının güvenliğini büyük ölçüde sağlayabilirler. Ailelerin, bebek veya çocuğun bakımını üstlenen kişilerin çok ama çok dikkatli olmaları gerekiyor. Düşmeler, boğulma, zehirlenme, elektrik çarpması, yanık ve yangınlar, ateşli silahla yaralanma, bebek ve çocuklar için ev ortamında görülen çok önemli kazalardır. Ev ortamı, bebek ve çocukların sağlıklarını ve yaşamlarını tehdit eden birçok riski de barındırmaktadır. Bu nedenle ailelerin ev içinde mümkün olan bütün önlemleri almaları gerekiyor” diye konuştu.
 
Çocuk acil servislerine yapılan başvurularda, bebek ve çocukların düşmeleri sonucu oluşan travmaların önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hilal Özcebe, ailelere şu uyarılarda bulundu:
 
“Evinize göz atmanız bunun nedenini ortaya çıkaracaktır. Mobilyalar, ev eşyaları, pencere, merdiven ve balkonlar, bebek ve çocuklar için risk faktörlerinin başında yer alıyor. Sandalye ve diğer tüm mobilyaların pencerelerden uzakta olması, pencerelere takılacak parmaklıklar, emekleyen ve yeni yürümeye başlayan bebeklerin ve küçük çocukların merdivenlerden uzak tutulması, bebeğin ve küçük çocuğun uyuduğu veya bulunduğu yatağın kenarlarının mutlaka korumalı olması, yerlerin kaygan olmaması, düşmelere karşı alınabilecek önlemlerden bazılarıdır. Dolap veya büyük televizyonların bebek ve çocukların üzerine düşmemesi için de çok dikkatli olunmalı, önlemler mutlaka alınmalıdır. Ortamı veya odayı havalandırmak için açılan cam veya balkon kapılarına çok dikkat edilmeli. Emekleyen bebeği veya çocuğu olanlara ‘aman dikkat’ diyorum. Bir anda, açık cam veya balkondan sarkabilirler ve Allah korusun ama aşağıya düşebilirler. Lütfen çok dikkatli olalım. Emekleyen bebeğin veya çocuğun, camı açık odada veya balkonda bir an bile olsa yalnız bırakılması ölümcül sonuçlara yol açar. Çocuklar sokak kapısını açabilir ve dışarı çıkmaya çalışabilirler. Bu nedenle; evdeyken, sokak kapısının varsa çocuk kilidi kapatılmalı. Üç yaş altındaki çocukların solunum yolları çok dar olduğu için, bebek ve çocuklar ağızlarına aldıkları cisimlerden dolayı boğulma riskiyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Kuruyemişler, şeker, toplu iğne, mücevher, düğme, boncuk, tespih, tüm küçük cisimler, bozuk madeni paralar, bebek ve çocukların ulaşamayacağı yerlerde bulundurulmalıdır.Bebeklere veya yastıklarına takılan altın ve altını tutan iğneler de risk taşımaktadır.
 
Oyuncaklar, bebek ve çocuğun yaşına uygun olmalı, sivrilen veya parçalanmaya hazır hale gelen oyuncaklara dikkat edilmeli, oyuncaklar düzenli olarak kontrol edilmelidir. Bıçak, çakı, makas, jilet, traş bıçağı, kesici tüm aletler, testere, tornavida, çivi ve ucu sivri tüm malzemeler, matkap, çekiç gibi aletler bebek ve çocukların kesinlikle ulaşamayacağı yerlerde olmalı, bu konuya çok dikkat edilmelidir. Bebekler az bir suda bile boğulabilirler. İçi su dolu küvet, leğen veya kovalar bile bebekler için çok büyük tehlikelere yol açabilir. Bu yüzden küvet, leğen ve kovalar boş tutulmalı, bebek ve çocuklar yıkanırken kapı veya telefona yanıt vermek için onlar yalnız bırakılmamalı. Çocuklar su kenarlarında oynarken onlara mutlaka eşlik edilmeli, yalnız bırakılmamalıdır.”
 
Evde bulunan bütün ilaçların, evde hasta olan bir kişi varsa ona ait tedavi malzemelerinin, tüm kimyasal ve temizlik maddelerinin bebek ve çocukların kesinlikle ulaşamayacağı yerlerde ve orijinal kaplarında saklanması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Hilal Özcebe, bebek ve çocuklara tanıdık gelen su, süt, ayran, yemek, kola veya yoğurt kaplarının bu maddelerin saklanması amacıyla kesinlikle kullanılmaması gerektiğini vurguladı. Özcebe, “Tüm kimyasal ve temizlik maddeleri, tüm ilaçlar, bebek veya çocuklara zarar verebilecek bütün kesici ve delici aletler, bebek ve çocukların kesinlikle ulaşamayacağı yerlerde olmalı. Mutfak ve banyo dolaplarının alt ve orta bölümleri çocukların rahatlıkla ulaşabileceği alanlar. Bu bölümlere asla konulmamalı” diye konuştu.
 
Çocuk acil servislerine yapılan başvuruların önemli bir bölümünün yanıklar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hilal Özcebe, şu uyarılarda bulundu:
“Yanan bir soba, tüplü ısıtıcı veya ocak, bebek ve çocuklar için çok önemli riskler de taşıyor. Ocakların iç, arka kısımları yani duvara yakın bölümleri kullanılmalı, özelikle yanan tavaların sapları ocakların iç, arka tarafına gelecek şekilde olmalı. Küçük tüp veya küçük fırınlar bebek veya çocukların ulaşamayacağı yerlerde bulunmalı ve kullanılmalı. Birkaç saniye bile olsa bebek veya çocuğun yanına bırakılan çok sıcak çaydanlık veya tencere, kaynar su, sıcak çay, sıcak ütü, kibrit veya çakmak çok büyük kaza ve yangınlara yol açabilmektedir. Bebek veya küçük çocuğumuz kucağımızdayken aynı anda sıcak bir şeyler içmek de çok büyük risk taşıyor. Evde açıkta bulunan elektrik kabloları, prizler, yıpranmış elektrikli cihazlar da bebek ve çocuklar için çok riskli. Aileler bu konularda çok dikkatli olmalılar. Elektrik süpürgesi, ütü ve küçük fırınlar prize takılı bırakılmamalı. Ateşli silahlar bebek veya çocukların yanında asla temizlenmemeli, emniyeti sürekli kapalı tutulmalı ve boş olarak bebek ve çocukların kesinlikle ulaşamayacağı kilitli bir yerde saklanmalıdır.”
 
Soba, tüplü ısıtıcı veya şofben zehirlenmelerine de dikkat çeken Prof. Dr. Hilal Özcebe, bebek ve çocukların asla soba, tüplü ısıtıcı ve şofben bulunan bir odada uyutulmaması gerektiğini vurguladı. Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı aileleri uyaran Özcebe, soba, tüplü ısıtıcı ve şofben kullanımında, ihmal, yanlış kullanım ve dikkatsizliğin hem büyükler hem de bebek ve çocuklar için ölümcül sonuçlara yol açtığını sözlerine ekledi.
Kaynak: www.cnnturk.com
Yazıyı Oylayın


Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading...
Menu Title