Normal doğumla ilgili her şey…

Normal doğum, doğumun doğal şeklidir. Yani bilimsel olarak; vajinal yoldan annenin kendiliğinden oluşan ağrılarıyla bebeğin doğması olarak tanımlanır. Normal doğumda herhangi bir teknik alet, epidurallar ve ameliyat korkusu olmaz.
 
Tarihsel olarak neredeyse bütün kadınlar bebeklerini normal doğum ile dünyaya getirmiştir. Dünyanın bir çok kısmında da normal doğum yapılıyor. Hatta son zamanlarda çoğu kadının normal doğuma geri döndüğünü biliyoruz.
 
Normal doğum, birçok kadının düşüncesinin aksine cesurca ya da radikal bir fikir değil. Doğumu, medikal bir sorun olarak bakmaktan çok normal bir süreç olarak düşünmek kadınları gitgide normal doğuma daha da yaklaştırıyor. Düşük riskli hamilelik yaşayan birçok sağlıklı kadının normal doğum seçmesinin nedenleri şunlardır:
 
• Doğum tecrübesini başından sonuna kadar hissetme isteği,
• Doğum prosesine güven duyma,
• Kendi doğum yapma yeteneklerine güvenme,
• Doğum acısıyla baş edebileceklerine duydukları güven,
• Kullanılan tıbbi ilaçların anne ve çocuk için sahip olabileceği riski önleme isteği.
 
Normal Doğumda Duyulan Sancı Neden Azalmamalıdır?
 
Bir kadının doğum sancısı tuttuğunda kasılmaları gitgide kuvvetlenir, serviks esner ve açılır, böylece bebek aşağıya doğum kanalına doğru hareket eder. Her kasılmayla birlikte sancı beyne bir sinyal gönderir ve oksitosin hormonu salınır, bu da karşılığında kasılmaların yoğunluğunu arttırır. Kasılmaların sancısı arttıkça daha fazla oksitosin salınır ve kasılmalar da sıklaşır.
 
Birçok kadının en çok korktuğu şey doğum sancısıdır. Ancak bu sancı, doğanın kadınlara yardım ediş şekli olduğu için aslında değerlidir. Her kasılmanın acısı bir rehber niteliğindedir. Doğum yapan kadın bulunduğu pozisyonu ve hareketlerini hissettiklerine karşılık olarak seçer, bu da kasılmaların gücünü ve verimini arttırarak ve bebeği doğum kanalı boyunca aşağıya doğru hareket etmesini sağlayarak, doğumun ilerlemesine yardım eder. Bu sancı epidural anestezi yöntemi ile ortadan kaldırınca, geribildirim sistemi bozulmuş olur, doğum yavaşlar ya da daha az verimli hâle gelir.
 
Ayrıca, doğum ilerledikçe ve duyulan acı arttıkça, gittikçe artan miktarda endorfin (vücudunuz tarafından salgılanan morfinden kuvvetli bir ağrı kesici) salgılanır. Endorfinler düşünce yapısında bir değişikliğe yol açar (mantıklı bir zihinsel durumdan daha içgüdüsel bir forma geçilir), yarı rüyada gibi bir hal yaratarak kadınlara doğum yaparken yardımcı olur. Doğum ilerledikçe ve acı arttıkça kadınlar dış çevrede gerçekleşmekte olan olayların daha az farkında olup, daha çok içsel tecrübelerine ve bebeği dışarı itme görevine odaklanırlar.
 
Normal doğuma karar vermeden önce iyi bilgilenmen, kulaktan dolma bilgiler yerine aklına takılan her şeyi doktoruna danışman çok önemli. Vücudunla uyum içinde olarak doğum sırasında seni nelerin beklediğini bilmen normal doğuma olan cesaretini ve yeteneğine olan güvenini arttıracaktır. Kendini daha iyi hazırlamak adına bir doğum eğitim sınıfına katılabilirsin.
 
Doğum Destekleyici
 
Eşin rolü…
 
Eşin hamile… Onun doğum destekçisi olmak, bebeğini kucağına aldığın ilk anı yaşamak unutulmaz bir deneyim olacak. Eşin, doğum destekçisi olarak seni seçmekle sana gerçekten büyük ve ömür boyu unutulmayacak bir ayrıcalık sağlamış demektir. Şimdi bu tecrübede fiziksel ve ruhsal olarak ona destek sağlamak sende!
 
Doğum sırasında bir kadına destek olmak muhteşem bir tecrübedir. Özellikle baba adayı için bu çok kişisel ve özel bir yolculuk. Doğumhaneden çıktığında artık dünyanın en büyük deneyimini yaşamış bir babasın.
 
Daha önce bir doğum destekçisi olmadıysan, bu ilk etapta sana korkutucu gelebilir. Endişeye kapılmak yaygın bir davranıştır. Ne için endişelendiğini anlamak ya da bir yere yazmak işe yarayabilir.
 
Heyecanlanman çok normal. Bunu yenmenin en iyi yolu, neler yaşayacakların hakkında olabildiğince bilgi sahibi olmaktır.
 
Aklındaki sorulara cevap verebilecek en doğru kişi tabi ki annedir. Emin olamadığın konuları ona sorabilirsin.
 
Doğum sırasındaki sancı dalgalarıyla baş edebilmesine yardımcı olabilmek için farklı teknikleri prova edebilirsin.
 
Birlikte doğum kurslarına katılabilirsin.
 
Birkaç doğum doktorunu ziyaret ederek kendini yaşayacağın ana hazırlayabilirsin.
 
Birçok doğum destekleyicisi – özellikle babalar- sadece seyreden kişi olmaya alışık olmadıkları için genelde doğum başlangıcında çaresizlik hissine ya da hayal kırıklığına uğrayabilirler. Bir doğum destekçisi olmanın kontrolü bırakmak olduğunu baştan kabul etmek önemlidir.
 
Bir doğum destekçisinin en büyük görevinin, doğum yapan kişiye moral desteği vererek onu doğuma hazırlamak olduğunu unutma.
 
Daha önce eşinin doğum destekçisi olmuş eski bir sporcu, doğum anında yaşadığı durumu final maçında yedek kulübesinde oturaya benzeterek, tek yapabildiğinin bağırarak moral vermek ve su şişesi uzatmak olduğunu söylemiş.
 
Doğum planı
 
Doğum yapacak annenin doğumla ilgili beklentilerini ve kararlarını açık bir şekilde belirttiği bir doğum planı hazırlamak işini kolaylaştırabilir.
 
Annenin doğum ile ilgili pek çok korkusu, isteği, duygu ve beklentileri olabilir. Anneyi dikkatli bir biçimde dinlemen ve açık fikirli olman önemlidir. Doğum destekçisi olarak anneyi yargılamak ya da eleştirmek yerine ona her şekilde destek ve moral vermen önemlidir.
 
Eşinin doğumla ilgili istekleri ve kararları seni, rolün konusunda yönlendirebilir.
Doğal doğumda, eşinin strese ve sancılara katlanıp bebeği doğurabilmesi için kendisinden daha çok sana güvenmesi gerekir. Daha tıbbi bir doğumda karar verme, ilaç alma ya da acı ile baş etme prosedürleri ve doğumun ilerlemesi ile ilgili olarak doktoruna daha fazla güvenecektir.
 
Eşin, doğum sırasında sancılar içindeyken genellikle konuşamayabilir ya da iletişim kurmayabilir. Bu durumda doktorlara kararları iletme konusunda görev sana düşüyor. Bu yüzden eşinin ne istediğini bilmen ve doğru anlaman çok önemli.
 
Doğumda kim bulunacak?
 
Doğum hem anne hem de baba için çok özel bir tecrübe… Doğum sırasında anneyi etkileyecek durumlardan biri de annenin fizyolojik durumudur. Annenin doğum sırasında odada kendini rahat hissetmesi ve yanında güveneceği birilerinin bulunması süreci kolaylaştırabilir.
 
Bir doğum destekçisi olarak gönüllü olduysan, annenin seni kıramadığı için değil gerçekten istediği için desteğini kabul ettiğine emin ol. Rahatsız oluyor ise bu durumun doğumu yavaşlatma ve negatif etkileme ihtimali vardır.
 
Anneler, ablalar ya da kayınvalideler doğumda annenin yanında olmanın yararlı olacağını düşünebilir. Oysa anne, yanında onlar olmadan kendini daha rahat
hissedebilir. Bu yüzden annenin yanında kimi istediği konusunda onu zorlamamak, isteklerini dinlememek büyük bir yanılgı olacaktır. Onu suçlamaya ya da ikna etmeye çalışmamak en doğrusudur.
 
Hamile kadınlar için eşinin ailesi ile ilgili sınırları çizmek zor olabilir. Kendi ailesini idare etmekte zorlanmayan hamile anne, eşinin ailesini idare edemeyebilir. Bu durumda babanın görevi büyük olacaktır.
 
Doğum destek kişisi ne yapar?
 
Doğum farklı aşamalara sahiptir ve doğum destekçisinin doğumun her aşaması hakkında bilgi sahibi olması önemlidir.
 
Bütün kadınlar ve doğum yapıları birbirinden farklıdır. Doğum destekçisi olarak senin görevin, ilk aşamalarda doğuma girecek anneyle biraz sohbet ederek onu
rahatlatmak olmalıdır. Onu dik pozisyonda tutmak, duşa yardım etmek, masaj yapmak gibi fiziksel rollerin yanı sıra sadece elini sıkıca tutmak bile onun için yeterli olabilir.
 
Hamile anne, doğumun verdiği stres ile karakterine uymayan bir şey söyleyebilir ya da yapabilir. Bu durum geçicidir ve çektiği acıdan dolayı sinirli olabilir. Anlayış göstererek onu sakinleştirebilirsin.
Bazı kadınlar, kasılmalar sırasında eşinin sessizce yanında durmasını isteyebilir. Bazıları da saçına dokunulmasından ya da sırtına masaj yapılmasından hoşlanabilir.
 
Bazı kadınlar da eşinin sesini duyarak sakinleşebilir. Kimi de doğum sırasında sessizlik ister. Senden tek istediği göz teması ve sessiz bir onaylama olabilir.
 
Doğum sırasında acı duyduğunda heyecanlansan bile onu kötü yönde etkilemek için heyecanını belli etmemende fayda var. Paniklemek üzereysen doğum sırasında eşine ve sana yardım etmesi için hemşireyi çağırabilirsin.
 
Eşini bir dakikadan fazla yalnız bırakma. Eğer dışarı çıkıp birkaç dakika hava almak istersen, bunu hemşireye bildirerek yerine kısa süreyle bakmasını isteyebilirsin.
 
Doğumun ilk aşamalarında neler yaşayabiliriz?
 
Doğumun ilk aşamasında annenin yaşadığı kasılmalar sadece bir başlangıçtır. Beş dakika ile 30 dakika arasında değişen sıklıkta gerçekleşebilir. Bu süreci bekleme süreci olarak düşünebilirsin. Unutma, sen uzun bir maratonda ona moral veren birisin.
 
Doğumun ilk aşamalarında dinlenmek ya da biraz hareket etmek iyi gelebilir. Bu aşamada dik durmak doğum sürecinde işleri hızlandırabilir.
 
Anneyle birlikte kısa yürüyüşler yapmak ya da birkaç merdiven çıkmak iyi gelebilir.
 
Doğum destekleyicisi olarak annenin yemek yemesine ve yeterince sıvı almasına önem göstermelisin. Saatte bir mesanesini boşaltmasına odaklanmasını sağlamalısın.
 
Muzlar, yağsız yoğurt, yumurtalar, bisküviler, tost, makarna ya da pilav gibi kolay sindirilebilir yiyecekler yemesi için anneye yardımcı olmalısın.
 
Her kasılmanın dakikasını tutarak anneyi strese sokmamalısın.
 
Aktif doğum sırasında ne beklenmeli?
 
Aktif doğum aşaması başlıyor. Bir doğum destekçisi olarak artık başrol senin. Kasılmalar 3-5 dakika aralarla gelmeye, yoğun ve sancılı olmaya başladı.
 
Doğuma hazırlık kurslarının faydaları şimdi ortaya çıkıyor. Annenin nefes alıp vermeye odaklanmasını ve her bir kasılmada az da olsa su içmesini sağla. Her saat başı tuvalete gitmesi konusunda ona yardımcı ol.
 
Ağrılar artmaya başladı… Ona ağrılarıyla baş etmesi için yardımcı olmalısın. Kendinden emin değilsen ya da ne yapacağını bilmiyorsan sana yardımcı olması için bir doğum hemşiresi çağırabilirsin.
 
Kasılmalar boyunca belirli bir düzen oluşturmaya çalış. Bu tekniği büyük ihtimalle birkaç kasılma boyunca kullanacaksın. Tekniğin işe yaradığı sürece devam edebilir ama bir süre sonra yeni bir tekniğe geçme ihtiyacın olabilir.
 
Doğum yapan birçok kadın ses çıkarma konusunda çekingendir. Ses çıkarmanın kötü bir şey olmadığını ona anlatarak utanmaması gerektiğine ikna etmelisin. Ses çıkarmak doğum sırasında anneyi rahatlatacaktır. Belki ona eşlik etmek için kendiniz de hafif ses çıkarabilirsin.
 
‘’Çok güzeldi, bravo, iyi idare ettin. Büyük ihtimalle iyice açılıyor. Bebeğin yaklaşıyor, çok iyi gidiyorsun.’’gibi güç ve cesaret veren cümlelerle anneye yardımcı olmaya çalışabilirsin.
 
Kasılmalar daha da sıklaşmaya ve daha uzun sürmeye başladı. Kasılmalar arasında anneyi dinlendirmeli, bir sonraki kasılmaya hazırlamalısın.
 
Son kasılmayı hatırlayın. İyi miydi? O pozisyonda mı kalmak istiyor? Annenin yüzünü iyi gözlemleyerek, neye ihtiacı olduğunu anlayabilirsin. Dudakları kurumuşsa biraz su verebilirsin. Doğum sırasında sık sık su ihtiyacını gidermesine dikkat etmelisin. Bulantıya neden olmaması için şekerli ve tatlı içeceklerden kaçınmalısın.
 
Anne, gerginlikle nefesini tutuyor olabilir. Ona, derin nefes almasını ve nefes alıp vermeye odaklanmasını hatırlatman önemli.
 
Rahatlaması ve sakinleşmesi için onu güvende hissettirmen yararlı olacaktır.
 
Aktif doğumun sonuna geldiğinde anne, geçiş dönemine girer. Bu, doğumun en yoğun ve zorlu evresidir diyebilir. Bu süreçte annenin moralinin bozulması, korkması ve sinirlenmesi çok doğaldır.
 
Bunun bir geçiş dönemi olduğunu, bebeğini çok kısa bir süre içinde kucağına alacağını ona hatırlatarak sakin olmasını sağla.
 
Çaresizliğe düştüğü anda ona yakın dur, sarıl ve moralini yerine getirmeye çalış. Senin güçlü gözükmenin ona yardımı büyük olacaktır.
 
Bazen durumdan emin olmaman ve endişe duyman normaldir. Bu durumda yanlış bir yönlendirme yapmaktansa hemşireye ya da doktora danışmanda fayda var.
 
Doğum sırasında tıbbi bir prosedür gerekirse…
 
Bir kadının doğumunu önceden tahmin etmek imkansızdır diyebiliriz. Anne, doğal bir doğuma ne kadar hazır ve istekli olsa da doğum sırasında tüm duyguları değişebilir, endişeleri ve korkuları artabilir.
 
Bazı kadınlar, doğuma en kısa sürede tıbbi müdahale beklentisi ve isteğiyle girer.
 
Eğer doğum destekçisiysen, doğum yapan kadın ve hastane personeli arasındaki iletişimi senin üstlenmen gerekebilir. Düşünmediği ya da beklemediği durumlarda karar vermen için sözü size bırakabilir.
 
Senin buradaki rolün, mevcut seçenekleri anladığından emin olmak, kararı ona bırakmak ve seçimini desteklemek yönünde olmalıdır.
 
Doğum sırasında destekçinin rolü…
 
Doğumun ikinci aşamasına geldik. Bu aşama doğumun kendisidir ve yaklaşık 1 saat sürebilir. Duruma göre 5 dakika ya da 3 saat sürdüğü de görülebilir. Daha erken ya da daha uzun sürerse endişelenme.
 
Bu aşamada doğum destekçisine doğum hemşiresi yardımcı olur.
 
Doğum destekçisinin rolü genellikle anne adayına destek sağlamak, doğum hemşireleri ve doktor ile anne arasında aracı olmak, moral vermek ve rahatlatmaktır.
 
Bebeğin dünyaya geldi… Doğduğunda onu tutmak, kordonu kesmek ve bebeğin doğduğu ilk birkaç saatte anneye destek olmak da istenildiği zaman görevlerin arasına girebilir.
 
Plasentanın çıkması
 
Doğumdan sonra plasentanın çıkması ve dikiş atılması gibi işlemler gerekebilir.
 
Birçok anne, tüm enerjisini doğuma verdiği için doğum sonrasında bitkin düşebilir.
 
Bu süreçte anneyi dinlenmeye ve bebeğini kucaklamaya teşvik edebilirsin.
 
Bir doğum destekçisi olarak her kadının doğum tecrübesinin farklı olduğunu unutma. Şimdi artık bebeği kucağına alıp aranda bağ kurmaya başlayabilirsin.
Kaynak: www.huggies.com.tr
Yazıyı Oylayın


Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading...
Menu Title