Ek besinlere geçiş için süper öneriler

Minik bebeğinizle sık sık haşır neşir olduğunuz o keyifli emzirme zamanlarınız biraz azalacak. Çünkü sağlıklı gelişimi için onu yeni besinlerle tanıştırma zamanınız geldi.
Doğumdan itibaren sadece anne sütüyle veya devam sütüyle beslenen minikler, artık yeni besinleri tatmaya başlamak zorundalar. Çünkü 6. aydan sonra sadece anne sütü yetmiyor. Bu aydan sonra ek besinlere geçmek gerekiyor.Bebeğin gelişimi açısından çok önemli olan bu dönemde anlayışlı ve ısrarcı olmayan bir yaklaşım sergilemek çok önemli. Bebeklerin ayına göre verilecek olan yeni besinlerin doğru miktarda ve içerikte olmasına da ayrıca dikkat edilmeli. Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Eda Balanlı, hangi besinlere ne zaman ve nasıl başlanmasıyla ilgili annelerin işini kolaylaştıracak önerilerde bulundu.
 
Hangi ayda başlanmalı?
 
6. aydan sonra tek başına anne sütü, bebeğin besin ihtiyacını karşılamada yetersizdir. Bu dönemde besin gereksinimlerini karşılamak için anne sütüne ek olarak tamamlayıcı besinlerin bebeğe verilmesi gerekir. Bu şekilde bebek, anne sütünden en fazla oranda fayda sağlamış olur. Sadece mamayla beslenen bebeklerde ise ek besinlere 4. aydan sonra başlanabilir. İlk 4 ay nörolojik gelişimin yeterli olmaması nedeniyle ek besinlere bu aydan önce başlanması, yiyeceklerin bebeğin soluk borusuna kaçmasına neden olabilir. Bunun yanında obezite, tip 1 diyabet ve çölyak hastalığı riskinde de artışa neden olur. Diğer yandan ek besinlere geç başlanması ise yetersiz enerji alımına, büyümenin yavaşlamasına, demir eksikliğine, oral motor aktivitenin geç olgunlaşmasına ve bebeğin besini reddetmesine yol açabilir.
 
Bebek hazır mı?
 
İlk aylarda anne sütü veya formül mamayla beslenen bebekler genellikle 4-6 ay arasında ek besinlere hazır olurlar. 4. aydan önce ek besin verilmesi kesinlikle önerilmez. Yaşın yanında bir diğer karar verdirici nokta da bebeğin nörolojik gelişiminin yeterli olup olmadığıdır. Destekle oturabilen, diliyle besinleri itmeyi bırakan ve üst dudağıyla kaşıktan mamayı sıyırabilen ve yutma amacıyla besinleri ağzın arka bölümüne iletme kabiliyetini kazanan bebekler ek besinler için hazırdır.
 
Hangi besinlerle başlanmalı?
 
Taze hazırlanmış meyve püresi, bebeğe verilecek ilk ek besindir. Meyve püresi hazırlanırken cam rende kullanılması ve hazırlandıktan sonra bekletilmeden bebeğe verilmesi uygundur. İlerleyen zamanlarda birkaç gün arayla diyetine yeni bir meyve eklenmelidir. Meyve püreleri; haşlanmış havuç, kabak ve taze fasulye gibi sebze püreleriyle dönüşümlü olarak verilmelidir. Ek besinlere geçtikten sonra anne sütüne de devam edilmelidir.
 
Nasıl devam etmeli?
 
Meyve ve sebze püresinin ardından, evde mayalanmış yoğurt ve pirinç unundan yapılmış muhallebiye başlanabilir. Burada fazla hızlı davranmamak ve yeni besinleri en az 3-4 gün arayla tanıştırmak önemlidir. Sebze çorbalarına tuz eklenmemeli ve zeytinyağı kullanılmalıdır. 7-8. aylardan itibaren daha önce yediklerine ek olarak kahvaltıya başlanabilir. Kahvaltı için tahıllı kaşık mamaları da kullanılabileceği gibi, anne sütü veya formül mamaya ekmek içi, pekmez veya ev yapımı reçel eklenerek de verilebilir. İlerleyen haftalarda bu karışıma, tuzu alınmış peynir eklenebilir. Yine bu dönemde sebze çorbalarına az yağlı dana eti konulabilir. Bebek dana etine alıştıktan sonra tavuk etine de başlanabilir. 9-10. aylarda kahvaltıda yumurta sarısı yedirilebilir. Öğle ve akşam öğünlerinde etli sebze yemeği veya baharatsız köfte, patates püresi veya 2-3 kaşık makarna ya da pilav verilebilir. Bebekler 9-10. aydan itibaren aile bireyleriyle sofraya oturtulmalıdır. 11-12. aylardan itibaren bebeğe özel besin hazırlanmasına gerek yoktur. Bebek ailesiyle birlikte sofraya oturup yemeklerden yiyebilir.
 
Bebek gün içinde ne kadar ek besin almalı?
 
6 aylık bir bebeğin mide kapasitesi 180 ml. (1 çay fincanı), 1 yaşındaki bebeğin mide kapasitesi ise 240 ml (1 su bardağı) kadardır. Bu nedenle ek besinler verilirken gerçekçi miktarlar seçilmeli, bebeğin yiyemeyeceği kadar çok miktarda besin verilmeye çalışılmamalıdır. Bu durum besin reddi veya kusmaya neden olabilir. Beraberinde anne sütü alan 6-8 aylık bir bebeğe günde 2-3 öğün, 9-11 aylık bir bebeğe ise 3-4 öğün ek besin yeterlidir. 12-24 aylık bebeğe gerekirse 1-2 ara öğün de eklenebilir. Anne sütü yok veya azsa devam sütüyle tamamlamak uygundur.
 
Doyduğu nasıl anlaşılır?
 
Bebekler doyduklarında genellikle başlarını çevirir ve besini iterek yemeğin bittiğinin sinyalini verirler. Aylık kontrollerinde yeterli kilo artışı da sağlanıyorsa besin miktarı yeterlidir.
 
Su verilmeli mi?
 
Tamamlayıcı besinlere ilk başlanan dönemde bebeklerin suya ihtiyacı yoktur. Çünkü yedikleri zaten çok büyük oranda su içerir. Bebeğin yediği ek besin miktarı arttıkça ve hareketlendikçe su verilebilir. Gereksiz yere su vermek bebeğin zaten küçük olan midesini doldurur ve alması gereken besinleri yemesini engelleyebilir.
 
Anne sütü azaltılmalı mı?
 
Doğumdan sonraki ilk 6 ay sadece anne sütü verilmelidir. Bebek, ek besinlerle tanıştırıldıktan sonra da emzirmeye en az 1 yaşına kadar devam edilmelidir. Emzirmeye 2 yaşına kadar devam edilmesi bebeğin fiziksel ve gelişimsel sağlığını olumlu etkiler. Anne sütü, tamamlayıcı beslenmeye rağmen 6-8. aylarda bebeğin enerji gereksiniminin yaklaşık yüzde 65-70’ini, 9-11 aylık bebeğin yüzde 50-55’ini ve 12-23 aylık bebeğin ise yüzde 35-40’ını sağlar. Ek besinlerin bebeğe açken verilmesi ve sonra isterse emzirilmesi uygundur.
 
Bebeğe verilmemesi gereken besinler
 
İnek sütü yüksek protein içeriği nedeniyle alerjiye neden olabilir. Ayrıca kalsiyum/fosfor dengesinin uygun olmaması, demir emiliminin iyi olmaması ve en önemlisi demir eksikliğine bağlı kansızlığa neden olması açısından 1 yaşından önce önerilmez. Yumurtanın beyazı, deniz ürünleri, fındık, fıstık, çilek ve narenciye gibi alerjik besinlerin verilmesi de ertelenebilir. Çay, şekerli yiyecekler, konserve, hazır besinler, hazır meyve suları, karbonatlı içecekler, katkı maddeleri içeren ticari ürünler, şekerli yoğurt, tuzlu ve acılı besinler ile genetiği değiştirilmiş yiyecekler bebeğe verilmemelidir. Botulizm denilen bir hastalığa neden olabilen bal da yine 1 yaşından önce verilmez. Kabuklu kuru yemişler, üzüm, pişmemiş havuç, yuvarlak ve sert şekerler de soluk borusuna kaçarak boğulma tehlikesi yaratabileceğinden bebeklik döneminde önerilmez.
Kaynak: Sabah
Yazıyı Oylayın


Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading...
Menu Title