Anneler dikkat! Besin alerjisi olabilir!

Bir anda musluk gibi akmaya mı başladı burnu? Ya da gözlerinden şıpır şıpır yaşlar damlamaya? Acaba grip mi oldu derken, öksürüğüne cildinde kırmızı kırmızı döküntüler mi eklendi? Tam bir panik haline sokuveriyor anneleri bu semptomlar. Zira minik yavruları tam da ek besinlere başlamıştı. Anne sütüne katı gıdalara alışacak olma mücadelesi eşlik edecekti ki bir de bu şikayetler baş gösteriverdi! İşte tam da sorun burada. Altı aydan sonra bebeğinizin beslenmesine eklenen besinlerden biri veya birkaçı bu gribi andıran besin alerjisine yol açmış olabiliyor.
Besin alerjisi deyince hemen paniğe kapılmamak gerekiyor. Çünkü bunu anlamak son derece basit. Sadece ilk 6 aydan sonra ek besinlere geçişte önemli bir kurala dikkat etmek yeterli! Bebeğinize vereceğiniz her bir yeni ek gıdayı mutlaka üç gün arka arkaya verin. Ve üç gün bir tek o besini verirseniz, üç gün içinde bu belirtiler ortaya çıkıyorsa besin alerjisi olduğunu anlayabilirsiniz. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Altay Yücel, besin alerjisinin zaman içinde geçebileceğini belirtiyor ama tedavide ilk basamak, alerjiye yol açan besinin diyetten tamamen çıkarılması.
Mevsim meyve sebzelerinden yedirin
 
Bebek beslenmesinde anne sütünün eşsiz üstünlüğü tartışılmaz. Bebeğiniz altı aylık olduğunda ise artık ek besinlerin zamanı gelmiş bulunuyor. O güne dek sadece sıvı beslenmeye alışkın olan minik yavrunuz artık katı gıdalarla tanışacak olmanın biraz hazzını biraz da sıkıntısını yaşayacak şüphesiz. Zira çiğneme faktörü girecek işin içine. Anne sütü yeterli olmadığı durumlarda, aylık kilo alımları yetersiz olan (ayda 500 gr’dan az) bebeklerin ek gıdalarla tanışması en erken 4 aya kadar da inebiliyor. Ek besinlere geçişte öncelikle mevsim sebze ve meyvelerinin tüketilmesi önemli. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Altay Yücel, patates, havuç ve kabak ile başlanıp mevsimine göre karnabahar, brokoli, Brüksel lahanası, bal kabağı, ıspanak, pırasa, semizotu, fasulye, bezelye, lahana, kereviz, kuşkonmaz ve enginarın dönüşümlü olarak ve üçlü gruplar halinde verilebileceğini belirtiyor. Listeye ilerleyen günlerde sarımsak da eklenebiliyor. Havuç, bezelye, kuşkonmaz, enginar, maydonoz ve semizotunun tam mevsimi. Meyvelerden ise, elma, armut ile başlanabiliyor ve mevsimine göre şeftali, kayısı, muz, karpuz ve kavun ile devam ediliyor. Dr. Yücel, çeşit çeşit mevsim meyvelerinin tezgahlarda bolca yerini aldığı bugünlerde elma, muz, şeftali, kayısı, mürdüm eriği, karpuz ve kavun püresi verilebileceğini belirtiyor. Meyveleri önce tek tek tattırmak, sonra iki meyveyi kombinlemek gerekiyor.
1 yaşına kadar yasak olan besinler
1 yaşına kadar bebeklere yasak olan besinler de var. Örneğin patlıcanda nikotin olduğu ve besleyici değeri az olduğu için, bakla da nadir bir hastalık olan “Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği” olan kişilerde sarılığı tetiklediği için 1 yaşına kadar önerilmiyor. Çilek, domates, tropikal meyveler de alerjik olduğu için 9 ay ile 1 yaşından önce denenmemeli. İnek sütü, bal, fındık, fıstık ve yumurta beyazının da 1 yaşından önce verilmemesi gerekiyor. Dr. Yücel, inek sütünün 9 aydan sonra karışımlarda kullanılabileceğini, mecbur kalınırsa sulandırılarak kullanılması gerektiğini belirtiyor. Portakal ve mandalina suyu asitli olduğu için reflüyü artırabildiğinden direkt değil muz, havuç suyu gibi diğer besinlerle karıştırılarak verilmeli. Üzüm suyu ise fazla tatlı olduğundan çocuğun tatlıya alışmaması açısından yine tek başına verilmemeli.
8’nci aydan sonra pütür boyutunun artırılması önemli
Bebeklerde 8. aya kadar muhallebi kıvamında verilen ek besinleri 8. aydan sonra pütür oranı yükseltilmiş olarak vermek önemli bir püf noktası. Örneğin bezelyenin yarısı veya üçte biri oranında büyük parçaları bebek rahatlıkla yutabiliyor. 9 aylık bebeğin artık sofra yemeklerine geçebileceğini, tuzsuz olmak kaydıyla ve çatalla ezilerek tüm gıdaların verilebileceğini, 9 aylık bebekler için artık blender kullanılmaması gerektiğini belirten Dr. Yücel “Katı besinlere geçiş sağlıklı bir şekilde yapılabilirse 3 yaşına kadar blender bebeği denilen en ufak pütürde öğüren çocuklar yaratmamış oluruz” diyor. Annelerin yaptığı yanlışlardan birisi “Bebeğim bu sebze çorbasını sevmedi” deyip bir daha vermemek. Dr. Yücel, bu durumda annelere değişik sebzeler denemelerini, sevmediği sebze püresine bir süre ara verip örneğin 1 hafta sonra tekrar deneyebileceklerini belirtiyor. Sebze pürelerinin zeytinyağı ve tahıllarla (bulgur, irmik, pirinç, tarhana, mercimek vb) ile zenginleştirilmesi, 6 ve 7. aydan sonra et ve tavuk, 7-8 aydan sonra da balık ile kombinlenmesi gerekiyor.
Besin alerjilerinin belirtileri
Bağışıklık sistemi aracılığı ile besinlere gösterilen aşırı duyarlılık reaksiyonlarına “besin alerjisi” deniliyor. Besin alerjisi olan bebeklerde sıklıkla ailede besin alerjisi veya astım, alerjik nezle, egzema gibi diğer alerjik hastalıklar bulunabiliyor. Yani genetik yatkınlık söz konusu. Peki bebeğinizde, çocuğunuzda besin alerjisi olduğunu nasıl anlayabilirsiniz?
İşte belirtileri:
Deride: Kaşıntı, kızarıklık, kurdeşen, dudak ve göz kapaklarında şişlik, egzema
Üst solunum yollarında: Burun tıkanıklığı-kaşıntısı-akıntısı, hapşırma, geniz akıntısı, boğazda kuruluk veya kaşıntı, damakta kaşıntı, kuru öksürük
Gözlerde: Sulanma, kaşıntı, kızarıklık ve göz kapaklarında şişlik
Alt solunum yollarında: Nefes darlığı, hışıltı-hırıltı, öksürük
Sindirim sisteminde: Bulantı-kusma, karın ağrısı, kanlı ve müküslü ishal, kramplar, besini reddetme
Kalp-damarda: Çarpıntı, morarma, tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, bayılma
Anneler dikkat! Besin alerjisini anlamanın püf noktası
Bir anda musluk gibi akmaya mı başladı burnu? Ya da gözlerinden şıpır şıpır yaşlar damlamaya? Acaba grip mi oldu derken, öksürüğüne cildinde kırmızı kırmızı döküntüler mi eklendi bir de? Tam bir panik haline sokuveriyor anneleri bu semptomlar. Oysa 6’ncı aydan sonra bebeğinizin beslenmesine eklenen besinlerden biri veya birkaçı bu gribi andıran besin alerjisine yol açmış olabiliyor. Besin alerjisi deyince hemen paniğe kapılmamak gerekiyor. Çünkü bunu anlamak son derece basit. Sadece ilk 6 aydan sonra ek besinlere geçişte önemli bir kurala dikkat etmeniz gerekiyor. Bebeğinize vereceğiniz her bir yeni ek gıdayı mutlaka üç gün arka arkaya verin. Ve üç gün bir tek o besini verin ki, üç gün içinde bu belirtiler ortaya çıkıyorsa besin alerjisi olduğunu anlayabilin. Dr. Özlem Altay Yücel, besin alerjisinin zaman içinde geçebileceğini belirtiyor ama tedavide ilk basamak, alerjiye yol açan besinin diyetten tamamen çıkarılması. Örneğin inek sütü alerjisi en sık görülen alerjilerden biri. İlk 6 ayda başlıyor genellikle 2 yaşında düzeliyor, nadiren ileri yaşlarda devam ediyor. Tedavide inek sütü ve sütten yapılan gıdalar diyetten tamamen çıkarılıyor. Özel bir formül mama ile beslenme destekleniyor. Anne-babaların çocuk hastalıkları uzmanı veya çocuk alerji uzmanları bilgisi dahilinde bu alerjileri takip etmesi gerekiyor. Kan veya deride yapılan testler ile alerji takip altında tutuluyor. Bu testlerde düzelme olduğunda yavaş yavaş gıda deneniyor. Dr. Yücel bazı hafif gıda alerjilerinde örneğin domates yenildiğinde ağız kenarında bir iki döküntü oluyorsa, bir iki ay sonra denendiğinde döküntü ve ek bulgu yoksa gıdanın yavaş yavaş artırılarak verilebileceğini belirtiyor.
Kaynak: Milliyet
Yazıyı Oylayın


Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading...
Menu Title